UNUTULAN DEĞERLERİMİZ

Günümüzde demirin, madenlerin ve teknolojinin terakkisi medeniyet zannedilmektedir. Halbuki medeniyet insani değerlerde olur. Teknoloji insan fıtratının asli yapısını menfi yönde değiştirmiştir.

Yeniçağ insanımızı hodgamlaştırmış, bencilleştirmiştir. Çağdaş hayat adıyla anılan hayat insanlara ahireti unutturmuş, haya, iffet, mahremiyet gibi hasletleri zayıflatmıştır.

Tv, internet ve telefon hayatımızın her alanına girmiş, bize batı kültürünü empoze etmektedir.

İnsanlık rüzgar önünde savrulan yaprak misali, batının icatları önünde savrulmakta, teknolojiye bağımlı birer köle haline gelmektedir.

Bilhassa cep telefonları aşırı bir tiryakilik haline gelmiş, bütün gözler ekranlara esir olmuş durumda. Bu iş aile ve arkadaşlık münasebetlerini de olumsuz etkilemektedir.

Maalesef bugün, gönül dünyalarımızda iffet, haya, ve ırz hassasiyetlerinde çok derin yaralar açılmış, geçmişte Necip fazıl, bu yaraları şöyle ifade etmişti:

Utanırdı burnunu göstermeye sütninem,

Kızımın gösterdiği kefen bezine mahrem!

Bu ifadeler ne kadar hazin.

Üstad kırk yıl öncesi için bunu derken, bugün tiktok, facebook, instagram hesapları üzerinden boy boy fotoğraf paylaşan kızlarımız için görseydi ne derdi çok merak ediyorum.

Tesettüre riayet eden hanımlar dahi internet noktasında gevşeklik göstermekteler. Halbuki bu tür tavizler toplumun ve ailelerin ruhaniyetine zehir serpmektedir.

Ekranların perde arkası çok karanlık, sosyal medyada ipin ucu ecnebilerin elinde,

Müslüman akıllı ve uyanık olmalı, internet alanında çok ihtiyatlı davranmalıdır.

Bize ne olduysa azar azar oldu,

Cumamız Pazar oldu.

Önemli olan unutulan değerlerimizi yeniden kazanmak, özümüze dönebilmektir.

Sonumuz hayr ola, vesselam…

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Selam ve dua ile.