Bir ismi de el vedüd olan Allah insanlığı arkadaşlık ve dostluk üzerine kurmuştur. Mümin cana yakındır, kendisiyle dostluk kurulamayan insanda hayır yoktur.
Fakat dost edinmek gerçekten bir sanattır. Hayatta yüz karası olacak kişilerle arkadaş olmak sadece dünyada değil ahirette de dert olur.
Cenabı hak Furkan suresi 28-29 ayetlerde şöyle buyurmakta:
Yazıklar olsun bana! Keşke filanı dost edinmeseydim! Andolsun Kur’an bana geldikten sonra beni ondan saptırdı.
Bu sözleri dedirtecek kişilerden uzak durmak gerekir.
Arkadaş seçimi kişinin dünya ve ahiretini ilgilendiren en önemli tercihlerden biridir.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
İyi arkadaş güzel koku satan kimse gibidir. Sana ondan hiçbir şey isabet etmese de güzel kokusu isabet eder.
Kötü arkadaş da bir körükçüye benzer, onun kokusu dumanı sana isabet eder.” ( Ebu davut edep 16.)
Kötü arkadaş kişiyi kötülüğe sürüklediği gibi onun doğru yoldan sapmasına neden olur. Arkadaşını bana söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.” Derin bir mana içermektedir.
Arkadaşlık ve dostlukta en önemli hususlardan biri de vefadır. Vefa dostluğun özünü oluşturur. Bu konuda Allah resulüyle Hz Ebu Bekir’in dostluğu güzel bir örnektir.
Arkadaşlık ve dostluk dürüstlük ister, vefa ister, emek ister fedakarlık ister. Onun için kalıcı dostluk kurmak mühimdir, daha da önemlisi o dostluğu devam ettirmek halel getirmemektir.
Dost isen düşmanımla aynı safta durma,
Yüzüme gülüp arkamdan vefasızca vurma,
Düşmanın attığı taş dokunmadı bağrıma,
Dostu düşmanla görünce çok gitti ağırıma,
Allah bizi doğru istikametten ayırmasın. Sevdiği kullarına yoldaş eylesin.
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Selam ve dua ile.