Zilhicce ayına girmiş bulunduk.
Rabbimiz bu ayı alemi İslam’a hayırlı mübarek eylesin.
Hacıların aşk ile Kabe-i Muazzamayı selamladıkları, Merve ile safa arasında kalbi bir aşk ile say yaptıkları şu zamanda Kurban Bayramına sayılı günler kala biz de bugünkü yazımızı Hz Hacer validemizin zorlu yolculuğuna, hasret dolu garip hicretine, cenabı hakkın kendisine vermiş olduğu güçlü imtihan karşısındaki muazzam sabır ve teslimiyetine tahsis ediyoruz.
Zorluklar karşısında sabretmek, en zor anlarda bile ümidi kaybetmeyip Allaha sığınmak denilince aklıma Hz Hacer gelir.
Hz Hacer Sare tarafından kıskanılınca eşi Hz İbrahim onu bebeği İsmail ile beraber susuz kurak kimselerin yaşamadığı bir çölde bıraktı. Ama Hz Hacer de öyle büyük bir iman gücü vardı ki bize ALLAH yeter dedi.
Hz Hacer bebeği susayınca su bulamadı, çaresiz bir halde etrafta koşmaya başladı, bugünkü adıyla Merve safa denilen bölgede yedi defa koştu, koşarken yürekten Ey Rabbim biz yalnız değiliz sahibimiz sensin, bebeğim çok susadı ne olur İsmailime su ver diyerek dua etti.
Suyu bulamayınca tekrar İsmail’in yanına döndü, ne görsün İsmail’in ayaklarını vurduğu yerden su fışkırıyordu, o an işte zemzem zemzem dedi.
Kaç kadın Hz Hacer’in gösterdiği bu sabrı bu sadakati gösterebilir?
Safa ile Merve arasında koşan Hacer,
Ya Rab İsmailime bir yudum su ver der,
Suyu bulamayınca İsmail’e döner,
Bir de bakar ki su akıyor zemzem der,
İşte bazen ALLAH sana da say yaptırır,
Hacer gibi çaresizce çevreye baktırır,
Zannedersin her yer kurak çare kalmadı,
Sabret elbet zemzem gibi sana da aktırır.
Bizlerin bu kıssadan alacağı önemli hisseler var. Başımıza gelen imtihanlarda duruşumuz teslimiyetimiz çok önemlidir. Hz Hacer bir defa değil iki defa değil pes etmeden yürekten dua ile yedi defa o sıcak kurak çölü adımladı, cenabı hak karşılığında kıyamete kadar akacak zemzemi hediye etti.
Kurban Bayramına günler kala duamız o ki: ALLAH bizlere Hz İbrahim gibi sadakat, Hz İsmail gibi itaat, Hacer validemiz gibi teslimiyet versin.
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Selam ve dua ile.