Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kur’an ve sünnet ekseninde bir nesil

Kur’an ve sünnet ekseninde

Kur’an ve sünnet ekseninde bir nesil yetişmeli, aksi takdirde bu toplum büyük bir manevi ve ahlaki erozyon yaşar.

Yaşanan bu tahribatı gidermek de o kadar kolay olmayacaktır.

İki cihan güneşi, gönüllerin manevi tabibi peygamberimiz (S.A.V.) Medine’ye hicretten hemen sonra mescidi nebeviyi inşa ederek ehli Suffe ilim meclisini kurdu.

Onun en büyük gayesi, kendinden sonraya ilimli ihlaslı bir nesil bırakmaktı.

Zamanın çoğunu insan yetiştirmeye eğitmeye ayırdı. Ömrünü ilme adadı.

Darul Erkamlarda Suffe denilen ilim meclislerinde Musap bin umeyrleri, İbni mesutları, Abdullah bin Abbasları yetiştirdi.

Burada anlaşılan ilim öğrenmek öğretmek topluma alt yapısı sağlam bireyler yetiştirmek bir gönül işidir. Bir din görevlisinin derdi adanmak olmalıdır. Adananlar bedel ödeyenlerdir, bedel ödeyenler Kuran ve sünnet ekseninde nesil yetiştirenlerdir.

Bu Kuran ve sünnet yoluna öyle adanmalıyız ki, bizi görenler Allah’ı ve resulünü hatırlamalı, dinden soğumak yerine, aksine hayranlık duymalıdırlar.

Din eğitimine baş koyan kişi örnek bir kişi olmalı, çünkü gönüller arasında muhabbet cereyanı vardır. Kur’an ve sünnet Öğretmeni öyle olmalı ki, gönüller arası köprü kurmalı, kişiyi bilmediği farkında olmadığı manevi güzelliklerle buluşturmalı.

Sırf diploma için okuyan, görevini de sırf maaş ve sigorta için yapan bir din görevlisi devlet memuru olmaktan öteye geçemez.

Kadın erkek fark etmez, din görevlisinde asalet, vakar, tevazu, hoşgörü, adalet ve empati olmalı, çünkü vazife büyük.

Her bir hoca ister gönüllü ister resmi çalışan olsun, ilmini bilgisini insanlara karşı bir üstünlük olarak görmemeli, öğrenmiş olduğu bilgiyle cenabı hakkın ona İslam’ın öğretmenliğini nasip ettiği için şükretmeli, ümmetin hizmetkarı olduğunun bilincinde olmalıdır.

Unutmayalım, olgun başak başını öne eğer.

İlimde kemale eren bir kişi de egolu bencil olmak yerine, olgun başak misali tevazuya bürünür.

Bakın tarihteki Mevlevi duruşlara, manevi edebin sırrına erenler tevazuyu hoşgörüyü şiar edinirler.

Benlik sevdası yaşayan kişi ham olur,

Olgun insan ise tevazuyla tam olur,

Rabbimiz bizleri olgun, kemale eren kullarından eylesin.

Dışı yeşil türbe, içine girince Estağfirullah Töbve dedirtenlerden etmesin.

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Selam ve dua ile.