Şubat Ayı Şehadet Ayı

ÖMRÜNÜ DAVAYA ADADILAR ALLAH ONLARA RAHMET ETSİN

Birçok Müslüman şahsiyetin şehadet’e ve rahmete mazhar olduğu şubat ayı bizler için şehadet ayı olarak biliniyor.

Duruşları fikir dünyaları ve örnek yaşantıları ile topluma yön veren, Müslüman düşünür, mütefekkir ve aksiyon adamlarının birçoğu şubat ayında hakkın rahmetine kavuştu. Akşemseddin, şeyh şamil, zelimhan yandarbiyev, Abdülhamit han, İskilipli atıf hoca, hasan el benna, şeyh Ragıp harp, Abbas müsavi, metin yüksel, Mahmut sami ramazan oğlu, Mahmut Esat coşan, Ali ulvi kurucu, Necmettin Erbakan, Mehmet emin saraç nice İslam’ın sancağını yükseklere taşıma gayreti içerisinde; fani alemden baki aleme göç etmiş birçok sembol ismin şubat ayında şehadet’e ve rahmete kavuşması nedeniyle şubat ayı şehadet ayı olarak tanımlanıyor.

Bu mübarek ayda hayata veda eden bu önemli şahsiyetlerin her birinin bizlere verdiği önemli mesajlar var. O zaman bugün o mesajları tekrar hatırlamanın vaktidir. Bakalım bizlere ne dediler.

Abdülhamit han Hz dedi ki: gafiller boynumuzu eğmek isterler, ama bilmezler ki; biz sadece Allahın huzurunda eğiliriz. Devamla şöyle dua etti: ALLAHIM! Milletimi sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar. Ona bir gün gerçek kurtarıcıları ve gerçek kurtuluşları nasip et.

Esat coşan Hz diyor ki: Allah doğru sözleri sever. Madem öyle beni dokuz köyden kovsalar, onuncu köye gider yine doğruları söylerim. Müslüman köşeye çekilip hayatı terk eden insan

değil, Müslüman hayatın bütün faaliyetleri içindeyken Allahın rızasını gözetebilen insandır.”

Ali ulvi kurucu efendi de bizlere diyor ki: İslam’da hayat insan yetiştiren koskoca bir mektep, kainat ise insanın okumakla mükellef bulunduğu muhteşem bir kitaptır.

Ne gelen var ne giden var, ne gülümser bir yüz,

Yolcu yorgun, yük ağır, menzil uzaklarda henüz,

Diyerek milletçe ümitsizliğe düşmüştük dün,

Uyanış fecri ufuklarda belirmekte bugün…

Ali ulvi kurucu efendinin dediği gibi istikbal aydınlık olacak inşallah. Bunun için de ihlas, samimiyet, adalet, aşk, ve şuur olacak. Dava içi boş ağzı laf yapan şımarık egoist kişileri istemiyor. Bu kadim dava özü ile sözü bir yüreğinde hakka sevdası olanları bekliyor.

Ömrünü kadim davaya adayan Erbakan hocamız ise şöyle derdi: biz inandığımız davaya koşarak gideriz, koşarak gidemezsek yürüyerek gideriz. Yürüyerek gidemezsek sürünerek gideriz. Kur’an bir harita, akıl bir pusula, iman ise önümüzü aydınlatan bir fener hükmündedir.

Hocamızın da ifade ettiği gibi imanın önümüzü aydınlatan bir fener olması gerekir. Yoksa dostu düşmanı karıştırır, doğru istikametten saparız Allah muhafaza.

Zulüm kimden gelirse gelsin karşısında duran, mazlum kim olursa olsun yanında duran, küresel şebekelerin kirli oyunlarına ve dayatmalarına karşı Müslümanların izzet ve

şerefini korumaya çalışan bu öncü şahsiyetler, her zaman zalimlerin gaddar ve hain saldırılarına hedef olmuşlardır.

Bu vesile ile şubat ayında şehit olan hakka yürüyen şehitlerimizi, büyüklerimizi sevdiklerimizi ve tüm geçmişlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Selam ve dua ile.