Nöbetçi Eczaneler
Ramazan ayı tüm güzelliğiyle devam ediyor.
Şimdi bu mübarek ayda muhasebe edip halimizi gözden geçirelim düşünelim ki:
Ömür takvimimizden bir Ramazan daha gelip geçiyor, kendimize soralım.
Bu Ramazan’ı şerif hata ve noksanlarımızın telafisine, güzel hallerimizin ziyadeleşmesine vesile oldu mu?
Hangi yanlışımızdan pişman olup geri döndük?
Kırdığımız, incittiğimiz, hakkına girdiğimiz Kaç kişiyle helalleştik?
Kaç dargını barıştırdık?
Kaç garibi teselli edebildik?
Kaç yetimin, kaç öksüzün, kaç ihtiyaç sahibinin kapısını çaldık?
Hangi hizmetlere, hangi gayretlere koştuk?
Ümmetin huzur ve refahı için hangi kararlar aldık?
Bizzat kendimiz için, dünya için bir ömür çalışıyoruz, Allah için ne yaptık?
Cenabı hak İnşirah suresi 7. Ayeti kerimede:
ÖNEMLİ BİR İŞİ BİTİRİNCE HEMEN BAŞKA BİR İŞE KOYUL.
Hicr suresi 99. Ayeti kerimede ise:
Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et. Buyurmaktadır.
Cenabı hak hayatın her safhasında kalplerimizin gönüllerimizin onunla beraber olmasını Murat ediyor. Bakın günde iki defa değil, üç defa değil, tam beş defa bizleri huzuruna çağırıyor. Selametin, huzurun, felahın onun huzurunda olduğunu, hakiki baki mutluluğun secdede olduğunun mesajını veriyor.
Kuyuya düşen Yusuf (AS) ona sığınarak Mısıra sultan oldu,
Ateşe düşen İbrahim (AS) ona sığınınca ateş gül gülistan oldu.
Hastalıkla imtihan olan Eyüp (AS) ona sığınınca şifa buldu.
Yani kul bollukta, darlıkta, sağlıkta, hastalıkta, kederde, neşede her halükarda Rabbiyle beraber olmalı, kul ile Allah arasındaki hatlar sağlam olmalı.
Yüce Allah Fussilet suresi 30. Ayeti kerimede müjdeyi veriyor.
“…korkmayın, üzülmeyin, size vaat olunan cennetle sevinin. Buyuruyor.
Cenabı hak cümlemizi bu müjdeye mazhar eylesin.
Ömrümüz ramazan, ahiretimiz bayram olsun.
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Selam ve dua ile.
