Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Fatma Bilgiç

Kul Tefekkürsüz Olmaz

Tefekkür: bir mesele hakkında derin düşünmektir. Fikretmek işin şuuruna varabilmektir. İslam’da tefekkür: Allah’ın yarattığı varlıklardan evrendeki düzeni düşünmek ve ders çıkarmak.

Cenabı hak hakkıyla tefekkür eden Kullarını şöyle anlatıyor:

Ali İmran suresi 191. Ayeti kerimede.

O akıl sahipleri, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken daima Allah’ı zikrederler. Göklerin ve yerlerin yaratılışını tefekkür ederler. Rabbimiz sen bunları boşa yaratmadın. Sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın. Bizi cehennem azabından koru!” derler.

Cenabı hak Rad suresi 3. Ayeti kerimede ise şöyle buyuruyor.

O Allah ki, yeryüzünü enine boyuna yayıp genişletti. Oraya yerinden oynatılamaz dağlar yerleştirdi. Nehirler akıttı, orada her bir ürünü çifter çifter yetiştirdi. O sürekli geceyi de gündüzü de bürüyüp duruyor. Doğrusu bütün bunlarda, SİSTEMLİ DÜŞÜNEBİLEN KİMSELER için nice deliller, alınacak nice dersler vardır.

Nahl suresi 11. Ayet

O su ile sizin için ekinler, zeytinlikler, hurma ağaçları, üzüm bağları ve her türden daha nice ürünler yetiştirir. Bundan SİSTEMLİCE DÜŞÜNEN bir toplum için kesin bir delil vardır.

Nahl suresi 69. Ayet

Sonra her türlü meyveden ye, bal yapmak üzere Rabbinin sana takip etmen için belirlediği yolları tam bir inkıyatla tut!” onların karınlarından çeşitli renklerde bir şerbet çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Şüphesiz bunda SİSTEMLİ BİR ŞEKİLDE DÜŞÜNEN KİMSELER için kesin deliller ve ibretler vardır.

Casiye 13. Ayet

O göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendi tarafından bir lütuf olarak sizin hizmetinize verdi. Bütün bunlarda düşünen bir toplum için dersler ve ibretler vardır.

Bu ayetlerden anlıyoruz ki Cenabı hak kullarını engin bir tefekkür ile yaratmış. Tefekkürde derinleşmek ruhu inkişaf ettirmek başlıca vazifelerimizden biridir.

Hayatı ve kainatı ibretle seyrettiğimizde cevapları ruhumuzun derinliklerinde gizli pek çok sual ile karşılaşırız.

Muazzam nakkaşın nakışlarını seyrederken, ilahi sanat harikasına dalıp giderken, bir taraftan da kendimize şu soruları sormalıyız.

Bu cihana nereden geldik?

Bu cihan nedir? Bizim bu cihandaki asıl görevlerimiz nelerdir? Kimin mülkünde yaşıyoruz?

Mülkün sahibi bizim bu ellerde nasıl yaşamamızı murad ediyor.

Üstümüzde Allah’ın hakkı var mı? Namaz oruç zekat vs vs

Üstümüzde kul hakkı var mı?

Bundan sonraki yolculuk nereye?

Ölüm bir hakikatse er veya geç meçhul bir saatte ansızın Azrail gelecekse ölüme nasıl hazırlanmalıyım?

Cenazemiz musallada iken hoca nasıl bilirdiniz şahitlik sualine herkes yürekten iyi bilirdik diyecek mi?

Gök kubbede hoş bir seda bıraktı diyecek mi?

Ölüm hepimizin ortak kaderidir. Hazırlıklı olmak lazım, biz hazırlanmazsak bizi hazırlarlar, son pişmanlık ta fayda vermez.

Dünyada misafirsin bilmez misin,

Hoca her gün sela okur duymaz mısın,

Kervan dönüyor, sıra sana gelecek,

Her an ölüme hazırlıklı olmaz mısın..

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Selam ve dua ile.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER