Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
yonetici

HERKES KANUNLAR KARŞISINDA HESAP VERİR

….

Geçen haftalarda ilimizde Savcılığın talimatı ile Aksaray Emniyeti ByLock kullanıcısı olduğu iddia edilen kişileri sorgulanmak üzere sağlık kontrolünden sonra emniyete götürmüştü. İçlerinden pazarcı olan kadının evinde bulunamasın dan dolayı Pazar yerinden sorgulanmak üzere Emniyete davet edilmiş bunu fırsat bilen bazı FETÖ/Terör örgüt yanlısı kişiler Emniyeti karalamak adına seferber olmuş gizli planlarını devreye soktular. Elbette suçu olan sorgulanmak üzere kanunlar önüne çıkartılacaktır. Bu kim olursa olsun değişmez bir kuraldır. Hiç kimse şu soruyu sormuyor  Kadın hattı kendi üstüne alıp ByLock kullanıcı olan gelinine neden verdin diye? Herkes Pazar yerinden yaşlı bir kadın alındı demagojisini yapıyor. Kanunlar karşısına çıkmak insanları neden rahatsız ediyor. Suçlu ise cezasını alır Suçsuz ise pazarcı kadında olduğu gibi serbest kalır. Bunu büyütmenin siyasi malzeme yapmanın kimseye faydası olmaz. Unutmayalım ki  Türkiye de hain FETÖ/Terör örgütünün  yapmış olduğu hain  kanlı bir girişim var bunu kimse kamufle etmeye çalışmasın elbet devletimizde bu kanlı girişimi  sorgulamasını yapacaktır.

Birileri çıkıp bunu propaganda yapmaya çalışması çok yanlış ülke hepimizin bu bayrak altında hepimiz kardeşçe yaşamımızı sürdürüyoruz sürdürmeye de devam edeceğiz. Burada  şu gerçeği de gözden kaçırmamak gerek FETÖ/Terör örgütü  FETÖ/Terör örgütü ile mücadele eden ve soluk aldırmayan  kurumlara karşı her türlü yıpratma politikası içerisinde  olduğunu  bir kez daha gösterdi. Sizlerle geçen hafta  okuduğum  Yeni Akit Yazarı  Av.Yaşar Başın  yazısını paylaşmak istiyorum.

Aksaray’da pazarcı bir kadının gözaltına alınması görüntüleri geçen haftanın manşetlerinden inmedi.

Haber şu. Aksaray’da ByLock kullanıcıları listesinde adı bulunan bir kadın hakkında gözaltı kararı verilmiş. Kayıtlı adresinden gözaltına almak için emniyet güçleri harekete geçmiş. Adrese gidildiğinde ByLock listesinde adı bulunan kadının pazarcı olduğu ve pazarda bulunduğu öğrenilmiş. Pazara gidilerek ifade için davet edilmiş. Davet üzerine polis eşliğinde emniyete giderek ifade vermiş. İfadesine göre pazarcı kadın adına gelini tarafından hat alınarak bu hattan ByLock görüşmeleri yapıldığı anlaşılmış ve kadın serbest bırakılmış. 

Bu haberi okuyan birinin doğal refleksi ne olmalı sizce? Kayınvalidesinin ismini kullanarak suç işleyen örgüt üyelerinin aşağılıkları mı tartışılmalı, yoksa bunu soruşturan adliye ve emniyet görevlileri mi?

Türkiye ilginç bir ülke. Kayınvalidesi adına hesap açarak  kayınvalidesini terör örgütüne pazarlayan gelinin veya bu gelinin kocası olan oğulun namus ve ahlak anlayışı değil de bunu soruşturan adliye emniyet görevlileri tartışılıyor. 

Akıllara ziyan komplo teorileri ve ihanet senaryoları öyle bir özgüven sorununa dönüşmüş ki, bir Allah’ın kulu da diyemiyor ki, savcılık ve emniyetin tartışılacak neyi var?

Pazarcı bir kadın ByLock iddiasıyla gözaltına alındı yaygaraları ile bütün ByLock soruşturmalarını itibarsızlaştırmak neyin nesi oluyor.

Savcılığın önündeki ByLock Kullanıcı listesinde adı yer alan biri hakkında gözaltı kararı vermesinden daha doğal ne olabilir ki? ByLock listesinde adı bulunan pazarcı kadının ifadesi alınmadan konunun esası nasıl öğrenilebilir?

Nitekim ByLock kullanıcısı olarak adı geçen kadının pazarcı olduğu öğrenilince adliyeye davet ile yetinilmiş, ifadesi alınarak serbest bırakılmış.

Manşetlere taşınan fotoğrafta güç kullanıldığını veya gözaltı prosedürlerinin uygulandığını gösteren herhangi bir işaret var mı?

Aksaray Başsavcısını da, gözaltı talimatını veren savcıyı da gözaltı talimatını uygulayan emniyet görevlilerini de tanımıyorum.

Ama son derece doğru bir yol izledikleri haber içeriğinden anlaşılıyor.

Ne yapacaklardı yani. ByLock kullanıcısı hakkında işlem yapmayacaklar mıydı? Tartışacaksanız ByLock listesinde bulunanlara işlem yapanları değil, aile büyüklerini örgüt için kullanırken yüzü kızarmayan şerefsizleri tartışın.

Terbiyem aklıma gelenleri söylemeye müsait değil. Okuyanlara saygı için gelin hanım diyelim. Gelin hanım kayınvalidesi adına hat çıkararak veya adına olan hattı kullanarak şeytanın örgütünün haberleşme programını yüklemiş. Bu hat üzerinden ihanet örgütünün kripto haberleşmelerini yapmış. Bu alçaklar değil de savcı mı suçlu olacak. 

Hainler ve alçaklar değil de görevini yapan kamu görevlileri hedefe konulursa, o savcıdan veya polisten artık cesaretli kararlar almasını bekleyemezsiniz.

Aksaraylı pazarcı kadın örneğinden yola çıkarak bir şeyi tartışacaksak, bu alçakların aile değerleri dahil olmak üzere inanç ve değerlerimizi nasıl ayaklar altına almış olduklarını tartışmamız gerekir.

Şeytanın iş birlikçilerinin aile büyüklerini kullanarak işledikleri suçlar bir şekilde soruşturma dışı kalırsa, şuna inanabilirsiniz ki, bundan sonra işledikleri tüm suçlar aile büyüklerinin üzerine yıkılacaktır.

Şunu bilin. Aksaraylı pazarcı kadın tartışmalarından sonra bu satılmış neslin aile büyükleri tehdit altına girmiştir.

Bu adiler yeter ki bir istismar alanı bulmasın. Aile büyükleri hakkında yapılan soruşturmaların kamuoyunda tartışmalara neden olduklarını gördüler ya.

Seksen doksan yaşında dedeler adına banka hesabı açılarak örgütün finans akışını sağlamalarına, doksan beş yaşında nine adına sosyal medya hesabı açılarak her türlü rezilliğin oradan sürdürülmesine hazırlıklı olun.

Hatta yakın zamanda bu alçaklar yaşı küçük çocukları da adilikleri için perde haline getireceklerdir. 

Tartışılması gereken, insan suretine bürünmüş bu alçakların inanç ve değerlerini ayaklar altına aldıklarını zaten görmüştük de, aile değerlerinin de alçaklıklarının aracı haline nasıl getirebildikleridir.

Bu olay üzerinden tartışmayı körükleyenlere sadece şu soruyu sormakla yetineceğim: 

Bir gelin, kayınvalidesi adına banka hesabı açarak, yasadışı fuhuş ve uyuşturucu işi ile ilgili para transferlerini bu hesap üzerinden yapsa. Olay hakkında adliye ve polis harekete geçtiğinde banka hesap sahibi pazarcı kadın gözaltına alınsa. Sonra hesabın ahlak ve namus yoksunu gelini tarafından yönetildiği ve şerefsiz oğlunun da buna seyirci olduğu anlaşılarak kadın serbest bırakılsa. Adliyeyi ve polisi mi tartışırsınız yoksa bu adilikleri için aile büyüğünü perde olarak kullanan şerefsizleri mi? 

Bu adilikleri yapanları değil de soruşturanları tartışarak nereye varacağız onu da göreceğiz. Saygı ve sevgilerle….

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER