Nöbetçi Eczaneler
Her yenisi eskiyen, her doğanı ölen, zengini, fakiri, güzeli, çirkini, amiri, memuru, ustası, çırağı musallada bir gün cenazeye dönen, statü farkı gözetilmeden toprağa gömülen, üstünde türlü türlü otlar biten İNSAN ! şu gerçeği iyi bil ki: Fani dünya bizim değil. Geçici olarak geldik gidiyoruz. Bunun en büyük ispatı kabristandaki sessiz mezar taşları değil mi?
Biz bu dünyaya sahip olmaya değil, şahit olmaya geldik.
Eşhedü ella ilahe illallah derken ben şahitlik ederim ki; Allahtan başka ilah yoktur. Ve eşhedü enne muhammeden abdühü ve rasülüh derken de yine ben şahitlik ederim ki Hz Muhammed Allahın kulu ve peygamberidir diyoruz.
Biz bu dünyaya sahip olmak için gönderilmedik, biz bu dünyaya sınanmak imtihanlarla denenmek altın mıyız, gümüş müyüz, yoksa bakır mı? bunu ispat etmek için geldik. Mevla bizi bu aleme kulluk ayarımızı test etmek için gönderdi.
Biz bu dünyaya yemek içmek yatmak uyumak eğlenmek için gönderilmedik. Bizim yaratılma amacımız ve gayemiz var.
Biz bu dünyaya hakka baş koymak, adaletin temini için mücadele etmek, dünyayı imar etmek için, yıkıcı değil yapıcı olmak için geldik.
Bu ilahi sanat harikasını var eden sultanlar sultanını tanımak, ilahi nakkaşın muazzam nakışına şahitlik yapmak için geldik.
Dünya geçici bir han, dünya ekeceğimiz bir tarla, hasat zamanı toplayıp gideceğiz, mutluluğu ya da hüznü gözümüzde çok büyütmeye gerek yok.
Hepsine tebessümle BU DA GEÇER YA HU diyelim.
Yüce Mevla insanı kulluk eleğinden eliyor,
Altın mı, gümüş mü, yoksa bakır mı? onu deniyor,
Bunun için de bir ömürlük süre veriyor,
Hak katında ayarın nedir hiç düşündün mü sen…
Bu imtihan dünyasına gelmedin boşuna,
Neden doğru sözler gitmiyor hoşuna,
Ne zaman toplayacaksın aklını başına
Azrail hangi gün gelecek, hiç düşündün mü sen?..
Söylüyorum söylüyorum sesimi duymuyorsun,
Neden hakkıyla Kur’anla sünnete uymuyorsun,
Her gün bir cenaze bir Taput, hala ibret almıyorsun,
Söyle derdin ne, sen ne arıyorsun? Ey zalim nefis.
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Selam ve dua ile.
YORUMLAR