Allah israf edenleri sevmez 

İçinde bulunduğumuz asır hakkında en çok yapılan tenkitlerden biri de dünyevileşme.

Mümin çalışacak, kazanacak, Riyazat halinde mütevazi yaşayacak. İhtiyacından fazlasını infak edecek. Ama israf etmeyecek.

Cenabı hak Araf suresi 31, ayeti kerimede:

Ye iç israf etme, Allah israf edenleri sevmez buyuruyor.

Geçmiş tarihimize bakalım. Osmanlı medeniyetinde tarihi şehirler baştanbaşa vakıf eserleriyle dolu, külliyeler çeşmeler hamamlar medreseler kütüphaneler.

İsraf olsaydı o kadar eser meydana gelir miydi?

Sahi son yıllarda bize ne oldu?

Zamanımızın amansız hastalıklarından olan aşırı tüketim oburluk, lüks ve gösteriş. Toplumda Kendini ispat etme, kendini insanlara beğendirme derdi var.

Düğünlerimizde israflar hat safhaya çıktı, davetlerimiz misafir ağırlamalarımız gösteriş sahnesi oldu, mezuniyet törenlerimiz, tatillerimiz, restoranlarımız israf mekanı olmuş durumda.

İsraf denince akla sadece para mal mülk gelmesin.

Zaman, gençlik, evlat, ilim, bilgi, beden bunların hepsi Allah’ın bize taktim ettiği muazzam emanetlerdir. Hiçbirini zayi etmeye hakkımız yok.

Televizyonun karşısında veya internette gereksiz boş geçirilen zaman da israftır.

Ülkemizde ve dünyada bütün insanların istifadesi için yaratılan yer altı ve yer üstü kaynaklarını kullanmada da sorumsuz davranılmakta, ormanlar ise bazen bilinçsiz kesimlerle bazen de kasıtlı çıkan yangınlarla zayi olmaktadır.

Yaşadığımız şu evrendeki mal mülk, beden zaman her şeyin sahibi Allah’tır. Verdiği her şeyi bize emanet olarak verdi, Kiracı olarak bulunduğumuz bu alemde hane sahibinin malına zarar veremeyiz, İsraf bizi bu alemde misafir eden mekanın asıl sahibine karşı yapılmış olan bir hürmetsizliktir.

Birgün gelecek, helalin hesabı verilecek,

Varsa haramın azabı görülecek.

İşte o günde yüzümüzün ak olması duasıyla.

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Selam ve dua ile.