“HAYIR SSK’LILARA BAKMIYORUZ’U!,SSK’LININ İĞNESİNİ YAPAMAYIZ”I YAŞAMAMAK İÇİN”EVET”

Cumartesi’den devam.
Balık hafızalılar ile siyasi taassuplarını her şeyin üstünde tutan eskilerin tabiriyle” Sümme haşa dinimi değiştiririm partimi değiştirmem(!)” sakat fikrine saplananlar dışında dost ,düşman herkes 2002 ve Başlıktaki iki cümle ne hayalidir nede başkasından duyduğum bir şey değildir.
Bizzat ben ve eşime Ankara’nın en eski Hastanesi ile Aksaray’daki bir köy Sağlık Ocağında söylenenlerdir.
Eşimin tedavisini yapmaya gittiğimiz Ankara Zekai Tahir Burak Doğum ve Çocuk Hastanesine gittiğimizde Bağ-Kur’luların ve Emekli Sandığı mensuplarının burada teşhislerinin yapılıp tedavilerininde yapıldığını gördük.
İlk müracaatın yapıldığı bayan memura durumumuzu anlatıp tedavi için geldiğimizi söyler söylemez bize burada bu tedavimizi nasıl yaptırabileceğimizi anlatmasını beklerken verdiği cevap başlıktakinin aynısı oldu.
Bayan memur sanki SKK’lılar başka ülkenin vatandaşıymış gibi ”Hayır, hayır burada SSK’lılara bakmıyoruz!!!”oldu.
Uzunca zaman alan tedavide muayene, kan vermesiyle diğer tahlillerle röntgen ve ultrason için her gün eşim bir veznede,ben bir veznede sıraya girerek sanki hiçbir sosyal güvencemiz yokmuş gibi her defasında etek dolusu para ödeyerek tedavimizi sürdürebildik.
En azından tedavide kullanılan ilaçların bari alınabilmesinin meşru yollarını aradığımızda ise o zamanki Sosyal Güvenlik Bakanlığının bağlı olduğu ANAP’ın Aksaray’daki Efsane il başkanı Orhan Aydın Beyin çabalarıyla Parti genel merkezi yetkililerine ulaştık.
Oradan yönlendirildiğimiz SSK’nın Genel Müdürlüğüne gittik,.
Genel Müdürlük bizce yol gösteremeyince yardımcı olabilmesi için kurumun Etlikteki Doğum evinin başhekimine yönlendirildik.
ANAP genel merkezinin çabalarıyla SSK genel müdürlüğüne ve oradan da  Etlik SSK Doğum ve Çocuk Hastanesi Başhekimine ulaşmamız sağlanmasına rağmen maalesef ne muayene olabilme, nede ilaç konusunda bir tek kör kuruş bile destek sağlanamadı.
SİZ SSK’LISINIZ BU NEDENLE SAĞLIK OCAĞINDA İĞNENİZİ YAPTIRAMAYIZ(!)
Tedaviyi her gün etek dolusu para vererek hiçbir sosyal güvencemiz yokmuş gibi sürdürürken ortalama olarak haftanın 2 günün Ankara’da geriye kalan 4 günü ise Aksaray’da geçiriyorduk.
Böyle Aksaray’da olduğumuz bir zamanda köye gitmiştik ve orada birkaç gün kalacağımızdan tedavi için verilen iğnenin de gönü olduğundan enjeksiyen yaptırmamız gerektiğinden en yakın sağlık ocağı olan Borucu’ya gittik.
Buradaki Doktor bizim Devlet memuru veya Bağ-Kurlu veya Yeşil kartlı olmadığımızı belirterek ”SSK’lı olmamız nedeniyle burada iğnenizi yaptıramayız(!)” deyince bunun bir çaresinin olup olmadığını sorduk.
Sorumuza verilen cevapta hiçbir sosyal güvencemiz yokmuş gibi ücretli olarak iğneyi yaptırabileceğimiz söylenince o zamanın behrinde günümüzün 10 veya 15 lirası karşılığı para yıvererek ve makbuz kestirerek iğnemizi vurdurabildik.
Kendileriyle bakmakla yükümlü olduklarıyla emeklileri ve yine emeklilerinin bakmakla yükümlü olduklarıyla Türkiye Nüfusunun %70’i civarında olan SSK’lılar onlarca yıl yaşadıkları bu sıkıntıları yaşamamak için Referandumda “Evet” diyecekler.
Vatandaşın bu ülkenin sahibi ve tüm atanmışlarla seçilmişlerin ise velinimet olduğu gerçeğiyle ülkemiz için bundan sonra gerekenlerin yapılması dileğiyle.
Rabbim yar ve Yardımcımız Olsun.