Köşe Yazıları

MÜFREDATTA GÜVENLİK

.. Geçen hafta, İş Güvenliği Kültürü başlığı altındagazetemizde yayınladığımız yazının aynı gününde, yazımın içeriğini desteklerçok önemli bir gelişme oldu. Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve SosyalHizmetler Bakanlığı arasında “İş..

MÜFREDATTA GÜVENLİK

..

Geçen hafta, İş Güvenliği Kültürü başlığı altındagazetemizde yayınladığımız yazının aynı gününde, yazımın içeriğini desteklerçok önemli bir gelişme oldu. Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve SosyalHizmetler Bakanlığı arasında “İş Sağlığı ve Güvenliği Protokolü’’ imzalandı.Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Nihai hedefimiz iş sağlığı ve güvenliğikavram ve kurallarını okul öncesinden başlayarak her kademedeki eğitim öğretimfaaliyetlerinde yer verebilmek” diye söyledi.

Milli Eğitim, İş Sağlığı ve Güvenliğinin somutadımlarının en iyi atıldığı bakanlıkların başında gelmektedir. Ancak geçenhaftada belirttiğim gibi bu adımlar, davranışsal bir alışkanlığa dönüşmediğindeişe yaramamaktadır. Bu durum Bakan Selçuk tarafından da; entegrasyonun sadecebilgi seviyesinde olamayacağı, sadece bilginin davranışı değiştirmediği,davranışı büyük ölçüde duygunun değiştirdiği şeklinde ifade edilmiştir.

Başta okul öncesi olmak üzere orta öğretime kadarkisüreçte konuya ilişkin müfredatın, her düzeye göre farklı hazırlanacağı, yani bilişselgelişim sürecine uygun olacağı aşikardır. Peki, standart olarak her yaş grubunafarklı hazırlanacak olan müfredatın salt uygulanması, yeterli olacak mıdır? Bencehayır, örneğin; bazı düğünlerde kulakları sağır edercesine ve insan hayatınıhiçe sayarak silahların patlatılmasının yanlışlığının anlatılması, aynıbilişsel seviyede olan ancak, farklı sosyo-ekonomik gelişmişliklerde, farklışehirlerde hatta farklı mahallelerde olanlar ile aynı algılanamayacaktır. Aşırıderecede gürültü çıkararak ilgi çekeceği düşünülen silahın, insan hayatınatehlike oluşturmayacak ve daha medeni olan alternatiflerinin olduğunu yukarıdasaydığım farklılıkları gözeterek metot geliştirerek anlatabilecek ve enönemlisi anlattığını kendisi de yaşam biçimi yapmış öğretmelere de ihtiyacımızvardır.

Empati kurma becerisinden yoksun bir öğreticinin, trafikkültüründen bahsettikten ve yaya geçidinde önceliğin yayalarda olduğunusöyledikten sonra, başta bu kurala kendisinin uymadığının görülmesi nihai hedefinbeşeri kısmını sekteye uğratacaktır.  

Durumun özeti, eğitimin sadece ileriye dönük bir yatırımolmadığı, içinde yaşadığımız anıda şekillendirdiğidir. Öyleyse anlatımın gücüne kadar iyi olursa olsun şekle girmeyen müfredat doğru hedefi bulamayacaktır.

Kazasız, sağlıklı gün dileklerimle…

banner banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL