Köşe Yazıları

Kavgada Çadırın Direği Sökülmez

Ailenin önemli fonksiyonlarından biri de gelecek nesillere kültür aktarımıdır. Bu yazımda toplumu ayakta tutan kültürümüzün çok önemli bir unsuru olan “toplumsal dayanışma” ve “toplumsal yardımlaşma” konularının öneminden bah Toplumsal dayanışma,..

Kavgada Çadırın Direği Sökülmez

Ailenin önemli fonksiyonlarından biri de gelecek nesillere kültür aktarımıdır. Bu yazımda toplumu ayakta tutan kültürümüzün çok önemli bir unsuru olan “toplumsal dayanışma” ve “toplumsal yardımlaşma” konularının öneminden bah

Toplumsal dayanışma, toplumun bir düzen içinde varlığınısürdürebilmesi için; kurulan sistem ve sistem öğelerin tamamı ve sistemin işleme sürecidir. Toplumsal yardımlaşma,toplumun üyelerinden birinin yada bir grubun ihtiyacının; geri kalan üyelerintamamı yada bir bölümü tarafından giderilmesine yönelik faaliyetlerin tümüdür.Toplumda ki iş bölümü; bir kısmının tarımla uğraşırken, bir kısmının sanayialanında çalışması toplumsal dayanışmaya bir örnektir. Bir bölgede meydanagelen veya toplumun belli bir bölümünü etkileyen doğal afet sonucu mağdur olankesime ; diğerleri  tarafından yapılanmaddi ve manevi yardımlar ise toplumsal yardımlaşmaya bir örnektir. Günümüzde her iki alanda,  eski toplumlara göre daha sistematik halegelmiş; sistemin işlemesi için resmi ve özel örgütler kurulmuştur.Bakanlıkların kurulmasını ve faaliyetlerini, meslek odalarının kurulmasını vefaaliyetlerini toplumsal dayanışmaya örnek olarak gösterebiliriz. Sosyalyardımlar genel müdürlüğünü, kızılayı, yarımlaşma ile ilgili faaliyet gösterenSTK ların tamamını ve faaliyetlerini toplumsal yardımlaşmaya örnekgösterebiliriz.

Nasıl ki güven sorunu yaşamayan ailelerin üyelerinin,kendilerini gerçekleştirme cesaretleri yüksek oluyorsa; toplumlar,oluşturdukları sosyal dayanışma kurumlarıyla ve sosyal yardımlaşma kültürü  ve örgütleriyle, üyelerine güven verirler vebu güven ortamında bireyler ve aileler hatta toplumun tamamı  oluşan sinerjiyle kendini gerçekleştirmekonusunda cesaretli olur.

                Atalarımız toprağa bağlı yaşadıklarıdönemlerde yaşamlarını sürdürmek için zorlu iklim koşulları ile mücadele etme,  hayvancılık ve tarım faaliyetlerinde dayanışmaiçinde olmak zorunda kalmışlar. Göçebe bir hayat süren atalarımız içinhayvanları sevk ve idare etme , yaşamlarını daha iyi koşullarda geçirmek içinyeni alanlar elde etme ve sahip oldukları yerleri koruma adına toplumsaldayanışma elzem olmuştur.  Yaşadıklarıcoğrafyanın ve yaşam şekillerinin bir gereği olarak toplumsal dayanışmanıngüçlü olduğu  Türklerde ; toplumsaldayanışma İslam dininin öğretileriyle dini bir zorunluluk olmuş ve  yaşantımızın vazgeçilmezi haline gelerek millikarakter  şeklinde tezahür etmiştir.Bizim için yardım severlik iç huzuru yaşatan, yardım edilen için isekarşılaştığı sorunları en az zararla atlatmasını sağlayan önemli bir toplumsaldeğerdir.

Sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın yaşam şeklinin,kültürün bir parçası olduğu toplumlarda; bireyler, aileler, örgütler uyumiçinde yaşar ve insanlar kendini  güvendeve mutlu hissederler. Sosyal dayanışmanın ve yardımlaşmanın gelişmemiş olduğutoplumlarda; insanlar huzursuzdur, gelecek kaygısı çok yüksektir, toplumun gerikalanına güven çok düşüktür; başta sağlık olmak üzere birçok alanda gerikalmışlık söz konusudur.  

Ancak sosyal dayanışma ve yardımlaşma ile zararlı etkisiazaltılacak olan corona virüs salgınında ülkelerin, toplumların,toplulukların  tepkilerinin farklıolduğunu müşahede etmekteyiz. Burada olumsuz örnek olarak –haberprogramlarından ve sosyal medyadan izlediğim kadarıyla- ABD yi vermek istiyorum.  ABD de salgınla birlikte halkın hızlasilahlandığını okuyor izliyoruz. Bu kişiler iki nedenle silahlanırlar birincisikıtlık anında sahip olduğu malların başkaları tarafından yağma edilmesiniönlemek, ikincisi ise -çok daha hayvani ve vahşice- bir yokluk dönemindeihtiyaç hissettiği malı silah zoruyla bulduğu yerden gasp etmek. Bu örnektetoplumsal  yardımlaşma kültürününgelişmediğini çok açık şekilde görmekteyiz. Bu durum elinde malı olanı daolmayanı da huzursuz etmektedir. Aynı insanlar elindekinin yarısını komşusu ilepaylaşma hatta önce komşusunu tercih edecek şekilde bir kültür geliştirmişolsalardı; her iki tarafta esenlik içinde olacaktı. Bakın insan sayısı aynı,ihtiyaç hissedilen mal miktarı aynı; birinde iç huzur ve güven toplumsal barışvar; diğerinde huzursuzluk ve çatışma var. Bir olumsuz örnekte Türkiye’den  vermek gerekirse son zamanlarda hızlatoplumsal dayanışma ve yardımlaşma örgütleri itibarsızlaştırılmak isteniyor.Yardımlaşma duygu ve alışkanlıklarımız silinmek isteniyor. Twitterdan  hashtag çalışmaları yapılıyor ve binlercetwitt paylaşılıyor. Bu zor günlerde sosyal yardımlaşma ve dayanışmamıza zararverici davranışlar geliştiren kişilerin; daha huzursuz bir ortamda yaşamayıarzuladıkları için bu eylemleri yaptıklarını düşünmüyorum. Kişisel öfke ve  fikir ayrılıklarından dolayı hareketegeçiyorlar ancak sonucu kendilerini de fikirdaşlarını da olumsuzetkileyecektir. Çünkü bir toplumu ayakta tutan en önemli unsurlardan biriyardımlaşma kültürüdür. Yapılan yanlışları düzeltmek için elimizden geleniyapalım ancak sosyal yardımlaşma ve dayanışma gibi önemli değerlerimiziunutmayalım; bu alanda kurulan kurumlarımızı , örgütlerimizi güçlendirelim;nesilden nesile aktaralım. Onlarca kurum ve örgütümüz bu alanda faaliyetgöstermektedir. Bunlardan  birini Kızılay’ıörnek verecek olursam. Olumsuz paylaşımlarda bulunan kardeşim, belki bu günsenin kana ihtiyacın yoktur, ama yarın senin yada sevdiklerinden birininihtiyacı olursa ilk başvuracağın yer kızılaydır. Toplumsal dayanışma veyardımlaşma konusunda bu günlerde  verilecek en güzel örnek ise “Milli DayanışmaKampanyası” na  ülkemizde gösterilenilgidir.

kendi geleceğimiz için, çocuklarımızın geleceği için,toplumsal dayanışma ve yardımlaşma kurum ve örgütlerimizi yıpratmayalım;kişisel hırslarımızı, fikir ayrılıklarımızı bir kenara bırakalım. Top yekunbizi ailemizi, ülkemizi, insanlığı tehdit eden corona virüsü ile mücadele  konusunda gayret içinde olalım. Bırakın  insanlık tarihini, millet olarak geçmişimizi;ben kır sekiz yaşındayım, aklım ereli ne siyasi kavgalar ve tartışmalar gördüm;hepsi geldi geçti. İçinde yaşadığımız günümüz Türkiye sinin oluşturduğuçadırımızda, çıkan kavgalarda bir gün tarih olacak. Ancak toplumsal yardımlaşmave dayanışmadan oluşan direklerini sökersek; hepimiz bu çadırın altındakalacağız. Belki biz, belki gelecek nesillerimiz bu direkleri yeniden dikmeyeçalışacak.

 Ey aileler! Şimdi“Milli Dayanışma Kampanası” na destek vererek ve yardımlaşma ve dayanışma kurumve örgütlerimizi koruyarak; çocuklarımıza örnek olmanın, böylece  bu olumlu kültürel değerlerin gelecekkuşaklara aktarımının; yaşanmasının tam zamanıdır. Hep birlikte başaracağız.Vesselam.

banner banner

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

banner

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL