2024 yılı itibarıyla Türkiye genelinde hanehalklarının %10,9’unu tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan aileler oluşturuyor. Bu oranın %8,4’ü anne ve çocuklardan, %2,6’sı ise baba ve çocuklardan meydana geliyor. Bu veriler, boşanma oranlarındaki artış, eş kaybı ya da bireysel tercihlerle şekillenen yeni aile tiplerinin toplumda daha görünür hale geldiğini gösteriyor.
Tek ebeveynli hanehalklarının en yoğun görüldüğü il %13,5 ile Bingöl oldu. Bingöl’ü %13,4 ile Elazığ ve %13,1 ile Adana takip etti. Bu aile tipinin en az görüldüğü iller ise %8 ile Ardahan, %8,5 ile Yozgat ve %8,6 ile Burdur, Kars ve Bitlis oldu.
Anne ve çocuklardan oluşan hanehalklarının oranı %10,6 ile en çok Bingöl’de görüldü. Elazığ (%10,3) ve Adana (%10,1) bu sıralamada üst sıralarda yer aldı. Bu oranın en düşük olduğu iller ise sırasıyla %5,4 ile Ardahan, %6,3 ile Yozgat ve Burdur olarak kayıtlara geçti. Bu durum, özellikle kadınların tek başına çocuk yetiştirme sorumluluğunun birçok bölgede daha yaygın hale geldiğini işaret ediyor.
Baba ve çocuklardan oluşan hanehalkları ise daha düşük oranlarda görülmekle birlikte bazı illerde öne çıkıyor. En yüksek oran %3,9 ile Kilis’te, ardından %3,7 ile Malatya ve %3,3 ile Hatay’da kaydedildi. En düşük oranlar ise %2 ile Nevşehir ve Sinop’ta, %2,1 ile Şırnak, Erzurum ve Bitlis’te görüldü.
Öte yandan, geniş aile modelinin en yüksek olduğu il %20,3 ile Hakkari oldu. Bu oran, Hakkari’de çok kuşaklı ya da birden fazla çekirdek aileli yaşam biçimlerinin yaygın olduğunu gösteriyor. Batman (%18,7) ve Bartın (%17,9) da geniş aile oranlarının yüksek seyrettiği iller arasında yer aldı. Geniş ailelerin en az bulunduğu il ise %9,2 ile Eskişehir olurken, onu %10,1 ile Ankara ve Çanakkale izledi.
TÜİK’in açıkladığı bu veriler, Türkiye’de aile yapılarının hem sayısal hem de biçimsel olarak önemli bir değişim içinde olduğunu gözler önüne serdi. Özellikle tek ebeveynli ailelerin artması, sosyal destek politikaları ve eğitim stratejileri açısından dikkatle izlenmesi gereken bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Haber Merkezi