Nöbetçi Eczaneler
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Veteriner Fakültesi’nin davetlisi Profesör Dr. Süleyman Yılmaz, öğrenci ve öğretim üyeleriyle bir araya geldi. Profesör Yılmaz, konferans sonunda bir yıl içinde en fazla kitap okuyan öğrenciye “Hayatın Kıyısında” isimli kitabını imzalayarak takdim etti.
Çok sayıda kişinin katılım gösterdiği konferansta Prof. Dr. Süleyman Yılmaz toplumsa ahlak ve eğitim sistemi üzerine konuşma yaparak; “Öyle bir dönemdeyiz ki, bugünün çocuklarına dünün yöntemlerini uygulamaya kalkmamızın çok bir karşılığı olmayacak. Avrupa ortalamasına göre oldukça yüksek bir dinamik genç nüfusa sahibiz. Buna rağmen dünya eğitim başarısı, istenilen seviyelerde değil” şeklinde konuştu.
“Yarınlar İçin Bir Başlangıç Yapacaksak, Zincirin İlk Halkası Bizlerin Olması Gerekecek”
Dünya eğitim başarısının değiştiğini dile getiren Prof. Yılmaz, “Hızla gelişen teknoloji günlük hayatımızın ihtiyaç duyulan konforunu ve hızını sağlıyor, beşerin kültürel olgularından insani meziyetlerinden de bir şeyler götürüyor. Teknoloji bağımlısı insanlar artık kalabalıklar içinde yalnızlaşıyorlar. Çocuklarımız için akademik başarı mı, yoksa ahlaki başarısı mı diye bir soru sorulsa elbette, her ikisi diyeceğiz. Kültürel sermayenin nihai sonucu entelektüel şahsiyetler yetiştirmektir. Bunun için çocuklarımız akademik yönden belli bir profesyonellik alanında yetişirken, onları aynı zamanda felsefe, edebiyat, sanat, kültür, spor, belagat ve estetik duygularla da donanımlı hale getirmeliyiz. Yarınlar için bir başlangıç yapacaksak, zincirin ilk halkası bizlerin olması gerekecek. Artık dünya eğitim başarısının içeriği değişiyor. Soru çözen değil, sorun çözebilen çocuklar tercih ediliyor. Bu anlamda okulun tüzel formu yeniden şekillenmelidir. Çocuklarımıza; özne mi, nesne mi, tribünde seyirci mi, yoksa sahada oyuncu mu olmayı tercih edebilecek doneler sunmalıyız” dedi.
“Artık Ezberler Bozulmalıdır”
Dünya eğitim başarısının istenilen seviyede olmadığının altını çizen Yılmaz sözlerinin devamında, “Öyle bir dönemdeyiz ki, bugünün çocuklarına dünün yöntemlerini uygulamaya kalkmamızın çok bir karşılığı olmayacak. Avrupa ortalamasına göre oldukça yüksek bir dinamik genç nüfusa sahibiz. Buna rağmen dünya eğitim başarısı, istenilen seviyelerde değil. Bunun nedenleri arasında sorumluluk duygusu, eleştirel düşüncenin engellenmesi, sorgulayıcı mantığı geliştirememe ve okuma kültürümüzün zayıf olması sayılabilir. Doğu ve Batı toplumları arasındaki fikir ayrılıkları, hayat tarzlarında yatıyor. Batı toplumları hayatlarına ahlaki ve etik normları evrensel boyutta adapte ederken, Doğu toplumları manevi değerleri yozlaştırarak yaşamayı tercih ediyor. Ortadoğu toplumları yaşadığı gibi inanarak doğru İslam’dan ve İslam’a ait doğrulardan sürekli uzaklaşıyor. Oysa ahlaki ve etik değerler yerleşmeden manevi değerler tam anlamıyla yeşerip, amacına ulaşamaz. Bu handikap yüzyıllardır böyle devam etmektedir. Artık ezberler bozulmalıdır. Mesela; Hud Suresi 112. Ayette ‘Emr olunduğun gibi dosdoğru ol’ denilir. Peygamberimiz, bu ayet beni ihtiyarlattı der. Oturup neden böyle söylediğini, neden böyle olmamız gerektiğini ciddi ciddi düşünmeliyiz” şeklinde konuştu.
“Aldığımız Onca Yıllık Eğitim; Bizi Kötülüklerden Alıkoymuyorsa, İnsan Olmamız İçin Bir Anlam İfade Etmeyecektir”
Profesör Yılmaz konuşmasının devamında ise, “Aldığımız onca yıllık eğitim; bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa, fikir ve düşünce dünyamıza bir şeyler katmıyorsa, doğru ile yanlış arasında ayırdım yapmaya yetmiyorsa, yapılan hataların farkına varıp, değiştirme aksiyonuna dönüştürmüyorsa, başkalarına ve fikirlerine saygı duyma erdemine ulaştırmıyorsa, toplumsal değerlere saygıyı, insanlara sevgiyi oluşturmuyorsa, kendimizin olana sahip çıkıp, başkasının olana karışmayı engellemiyorsa, ahlaki ve etik uygulamaları yaşatmamıza yetmiyorsa, alacağımız diplomalar; dünyalık hırslarımızı giderse bile insan olmamız için bir anlam ifade etmeyecektir.” şeklinde konuşmasını tamamladı.
Haber: Fatma Altınok