Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) İYİ Parti adına Tarım Komisyonu’nda görev alan Aksaray Milletvekili Turan Yaldır, Tarım Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, Türk çiftçisinin içinde bulunduğu durumu özetleyerek, “Türk çiftçisine verilen desteklemeler güncellenmeli, denizlere boşa akan ırmaklar tarımda sulanabilir tarım arazilerinin oluşmasına fırsat verilmelidir.” dedi.
İYİ Parti Tarım Komisyonu Üyesi ve Aksaray Milletvekili Turan Yaldır konuşmasında, “İYİ Parti Grubum adına 12. Kalkınma Planı’nda yer alan gıda ve tarım konuları üzerine söz almış bulunuyorum.
Bu programda gıda tarım ve orman konuları ile ilgili sekiz özel ihtisas Komisyonu olmasını Tarım Komisyonu Üyesi ve çiftçi bir Milletvekili olarak ülke tarımı adına olumlu buluyorum. Ancak tarım konusunun bundan önceki kalkınma programlarındaki gibi kağıt üzerinde kalmamasını uygulamaya geçmesini temenni ediyorum. ” şeklinde konuştu.
ÇİFTÇİLER, ARTAN MALİYETLER KARŞISINDA EZİLMEKTEDİR
Yaldır TBMM’de yaptığı konuşmanın devamında, 21 yıllık AK Parti iktidarının tarımda ülkeyi getirdiği noktada ne yazık ki vatandaşlarımız patatesi dahi alırken, çiftçilerimiz ise her gün artan maliyetlerin altında ezilmektedir. 2024 yılı tarımsal desteklemeleri, enflasyonist piyasa koşulları, yeni tarımsal ihtiyaçlar ve projeler gözetilerek verilmeli, tarımsal desteklemeleri tarım kanununda da belirtildiği gibi milli gelirin en az yüzde 1’i ve üzerinde olmalıdır.” dedi.
TARIMSAL SULAMA PROJELERİ İLE ÇİFTÇİYE CAN SUYU VERİLMELİDİR
Mazot ve gübre gibi tarımsal desteklemelerinin güncel piyasa fiyatlarının karşısında eridiğini ifade eden Yaldır, “Bu destekler güncel piyasa koşulları baz alınarak artırılmalı ve bu artış belirli bir parite bağlanmalıdır. Çiftçi hükümetin insafına kalmadan ne üretirse,
ne kadar devletten destek alabileceğini sezon öncesinden bilmeli ve buna göre hesabını yapıp kararını verebilmelidir. Bu toplantıda çiftçilerimizi, et ve süt üreticilerimizi, tarım ve gıda alanındaki onlarca eksikliği, yetersizliği ve yapılması gerekenleri uzun uzun konuşmayı çok isterdim. Fakat bana ayrılan süre kısıtlı olduğu için bunlardan bahsetmeyeceğim ve çiftçilerimiz için yeni bir sayfa açılması adına geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarılacaktır umuduyla bu yeni kalkınma planını önemsiyorum. Bu bağlamda kalkınma programı kapsamında öncelikle tarımsal sulama projeleri ile çiftçilerimize bir can suyu verilmesi gerektiğine inanıyorum. İklim değişikliği ve kuraklık ekilebilir tarım alanlarının daralmasına verim ve kalite kaybına sebep olmaktadır. Artan maliyetler sebebiyle zor şartlar altında üretim yapan Türk çiftçisi bu sebeple daha da zorlanmaktadır.” şeklinde konuştu.
TÜRK ÇİFTÇİSİNİN KALKINMASININ YOLU SUDAN GEÇER
Sığınmacılar ile birlikte Türkiye’nin 100 milyona yaklaşan bir nüfusun yaşadığı bir ülke olduğunu ifade eden Turan Yaldır, “2050 yılında halen sığınmacılar ile yaşamaya devam etmeyeceğimizi umarak 95 milyona yaklaşan nüfusu beslemek için 2050’de en az yüzde 63 daha fazla tarımsal üretime, bu üretimi gerçekleştirebilmek için en az yüzde 65 daha fazla sulama suyuna ihtiyaç duyulacaktır. Üreticilerimiz mazot ve gübre gibi desteklerden ziyade yeraltı suları çekilmiş kuraklıkla oluşan tarım arazilerine dış havzalardan suyun taşınacağı tarımsal sulama projelerinin yapılmasını bekliyor. Türk çiftçisinin kurtuluşunun ve kalkınmasının yolu sudan geçer. Mısır üreticisinim de, pancar üreticisinin de, patates üreticimizin de, yonca üreticimizin de yaşam kaynağı sudur. Su varsa hayat vardır. 12. Kalkınma Planı içerisinde tarımsal sulama projelerinin önemli bir yeri olmalıdır. Suyu olmayan tarımsal arazilere verilecek tarımsal desteklemelerde yeterli verimliliği sağlanmazsa milletin parası da boşa gider. Küresel iklim krizi ve vahşi sulama gibi yanlış sulama yöntemleri sebebiyle başta seçim bölgem Aksaray olmak üzere Anadolu topraklarında yeraltı suları çekilmektedir. Türk çiftçisi artan maliyetler karşısında korumak için hükümetin yapacağı en iyi yatırım Kızılırmak, Göksu, Seyhan, Ceyhan, Yeşilırmak, Menderes gibi denize bedavadan dökülen akarsularımızı Anadolu’nun kuraklık sinyali veren verimli topraklarıyla buluşturmaktır. Tarım ile üretimde verim beş kata kadar artabilirken tarımsal üretim maliyetleri de düşmektedir. Türkiye olarak kuraklığın yoğun yaşandığı yıllarda Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden döviz ile buğday, arpa, mısır hatta saman gibi tarımsal ürünleri ithal etmek zorunda kalıyoruz.” dedi.
SULAMA PROJELERİ ÖNCELİKLİ KALKINMA YATIRIMI OLMALIDIR
12. Kalkınma Planı’nda en stratejik alan olan tarım ile ilgili dış havzalardan suyun taşınacağı tarımsal sulama projelerinin en öncelikli kalkınma yatırımları olması gerektiğini savunan Milletvekili Yaldır, “Kalkınma planı kapsamında yapılması elzem olan tarımsal sulama projeleri ülke tarımının gelecek yüzyılda kendi kendine yetmesine büyük katkı sağlayacaktır. Bu projeler sadece Türk çiftçisinin kalkınmasını sağlamakla kalmayacak aynı zamanda dünya kadar döviz gıda ihtar etmek zorunluluğumuzu ortadan kaldıracaktır.” diyerek konuşmasını sonlandırdı. Haber: Ağustos GERÇE