Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı verilerine göre, Türkiye genelinde toplam 26 milyon 599 bin 261 hane bulunuyor. Bu hanelerin %42,8’inde 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk yer alıyor. Hanelerin %19’unda bir çocuk, %14,6’sında iki çocuk, %6’sında üç çocuk, %2’sinde dört çocuk ve %1,1’inde beş ya da daha fazla çocuk bulunduğu kaydedildi.
İllere göre dağılımda ise en dikkat çekici veriler Şanlıurfa ve Tunceli’den geldi. Şanlıurfa’daki hanelerin %68,5’inde en az bir çocuk bulunurken, bu oran Tunceli’de %28,2 ile en düşük seviyede kaldı. Bu veriler, bölgesel farklılıkların çocuklu hane yapısına da yansıdığını ortaya koydu.
Çocuk Nüfusu En Yoğun 10-14 Yaş Grubunda
TÜİK, çocuk nüfusun yaş gruplarına göre dağılımını da açıkladı. 2024 yılında çocukların %23,3’ü 0-4 yaş, %29,3’ü 5-9 yaş, %29,6’sı 10-14 yaş ve %17,8’i ise 15-17 yaş grubunda yer aldı. Özellikle 10-14 yaş grubunun en kalabalık çocuk yaş grubunu oluşturması dikkat çekti.
Doğumlar Azalıyor, Sağlık Hizmetleri Artıyor
2023 yılında Türkiye genelinde canlı doğan bebek sayısı 958 bin 408 oldu. Bu bebeklerin 491 bin 361’i erkek, 467 bin 47’si kız olarak kayıtlara geçti. Doğumların %96,7’si tekil, %3,1’i ikiz, %0,1’i ise üçüz ve daha fazla çoğul doğum şeklinde gerçekleşti. Sağlık Bakanlığı verilerine göre doğumların %97,5’i hastane ortamında yapıldı. Aşılamada da yüksek oranlar dikkat çekti. Beşli karma aşı (DPT+IPV+Hib) oranı 2023 yılında %98,8 olarak kayıtlara geçti.
15 Yaşındaki Bir Çocuğun Beklenen Yaşam Süresi 63,5 Yıl
TÜİK’in 2021-2023 dönemine ait Hayat Tabloları’na göre, Türkiye genelinde doğuşta beklenen yaşam süresi 77,3 yıl oldu. Erkeklerde bu süre 74,7 yıl, kadınlarda ise 80 yıl olarak belirlendi. 15 yaşındaki bir çocuğun ortalama 63,5 yıl daha yaşaması bekleniyor. Bu süre erkek çocuklar için 60,9 yıl, kız çocuklar için ise 66,1 yıl oldu. Kız ve erkek çocuklar arasındaki yaşam süresi farkı 5,2 yıl olarak dikkat çekti.
TÜİK’in yayımladığı veriler, Türkiye’de doğurganlık oranının azalmaya devam ettiğini, ancak çocuklu hanelerin oranının hâlâ yüksek seviyelerde seyrettiğini ortaya koyuyor. Demografik dönüşüm sürecinde Türkiye’nin genç nüfusunu sürdürülebilir politikalarla desteklemesi gerektiği vurgulanıyor.
Haber Merkezi