Aksaray’ın 13 km kuzeybatısında, Yeşilova Kasabası içinde yer alan Acem Höyük, 700 x 600 metre ölçülerinde oval biçimli bir yerleşim alanıdır. Arkeolojik kazılar, höyüğün M.Ö. 3000 yılından itibaren sürekli iskân edildiğini gösterirken, özellikle M.Ö. 1800 yıllarında Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nda büyük bir merkez haline geldiğini ortaya koyuyor.
O dönemde Anadolu’nun en önemli şehirlerinden biri olduğu düşünülen höyük, yerli ve yabancı bilim insanları tarafından Puruşhanda olarak tanımlanmaktadır. Bu çağda, höyük dışındaki Aşağı Şehir de yoğun bir yerleşime sahne olmuş ve ticaretin merkezi konumuna gelmiştir. Ancak bu dönemin sonunda şehir tamamen terk edilmiştir. Daha sonra höyüğün bir kısmı Erken Hellenistik ve Roma Dönemlerinde yeniden iskân edilmiştir, ancak M.S. 3. yüzyılın başlarında tamamen terk edilmiştir.
1517 yılında İran Azerbaycan’ındaki Hoy kentinden gelen 3 oba, höyüğün eteklerine yerleşerek bugünkü Yeşilova kasabasını oluşturmuştur.
Acem Höyük, özellikle Koloni Çağı’na ait iki büyük saray yapısıyla dikkat çekmektedir. Höyüğün güneyinde yer alan Sarıkaya Sarayı ve kuzeybatısındaki Hatipler Sarayı, sadece Acem Höyük için değil, Anadolu mimarlık tarihi açısından da büyük bir öneme sahiptir. Bu saraylar, o dönemdeki yönetim merkezi hakkında önemli ipuçları sunarken, höyüğün Anadolu’nun en gelişmiş kentlerinden biri olduğunu da kanıtlamaktadır.
Arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılan yapılar, Acem Höyük’ün Anadolu tarihindeki stratejik ve kültürel önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Yetkililer, bölgenin turizme kazandırılması için çalışmaların devam ettiğini belirtiyor.
Fatma Altınok