Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Cumhuriyetin İlk Fabrikası Aksaray’da

18 Mayıs Dünya Müzeler

18 Mayıs Dünya Müzeler Günü olması sebebiyle Aksaray Belediyesi himayesinde ziyaretçilerini ağırlayan, Azm-i Milli Sanayi Müzesi’nin ve müze arşivinin sorumlusu, Tarih Araştırmacısı Dr. Mustafa Fırat Gül, 18 Mayıs Dünya Müzeler Günü kapsamında fabrika tarihi hakkında açıklamalarda bulundu.

“Endüstri Mirası İçerisinde Azm-i Milli Sanayi Müzesi Çok Kıymetli Bir Yerde”

Dünya Müzeler Günü’nde Azm-i Milli Sanayi Müzesi’nde yaşanan ziyaretçi yoğunluğu ile ilgili ifadelerde bulunan Mustafa Fırat Gül müzeye ziyaretin beklenenin altında kaldığını belirterek, “Azm-i Millî Sanayi Müzesi aslında çok fazla ziyaretçiyi hak ediyor. Çünkü içinde bulunduğumuz bu endüstri mirası Cumhuriyet Türkiye’sinin en orijinal yapılarından biridir ve hangi kata gidersek gidelim çalışacak kadar sağlam bir fabrika. 1923 yılında daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce İzmir’de İktisat Kongresini tertip eden Mustafa Kemal Atatürk, “her fabrika bir kaledir” ifadelerinde bulunuyor. Bilindiği gibi Aksaray da Hititlerden beri tahıl noktasında önemli bir yer. Burada buğdayı una çeviren Aksaraylıların azmini görüyoruz. O dönem kurulan birçok fabrika var. Fakat 73 Aksaraylının bir araya gelerek kurduğu bu endüstri mirasının günümüze gelmiş olması, buna benzer pek çok fabrikanın yangın, sel gibi çeşitli sebeplerden dolayı günümüze kadar gelmediğini de hesap ettiğimizde parmakla gösterilecek kadar az endüstri mirası içerisinde Azm-i Milli T.A.Ş. tarihi un fabrikası çok ama çok kıymetli bir yerdedir” sözleriyle müzenin tarihi önemini bir kez daha vurguladı. Müze sorumlusu Mustafa Fırat Gül, normal zamanda müzedeki ziyaretçi yoğunluğunun, okullar aracılığıyla getirilen öğrencilerden ve yaz zamanında gelen gurbetçilerden oluştuğunu dile getirdi.

“Azm-i Milli’nin Türkiye’ye Un Satma Tarihi 1927 Yılıdır”

Azm-i Mill, Un Fabrikasının Kurtuluş Savaşı döneminde un gönderdiği bilgisinin gerçeği yansıtmadığını ve bir bilgi kirliliği olduğunu söyleyen Gül, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün içerisinde bulunduğumuz Azm-i Milli müzesi içerisinde bizzat bir imzası olmasa da üretimin önemine teşvik ettiği için 73 Aksaraylı böylece hareket etti. Dönemin mebusu Vehbi Çorakçı mecliste Aksaray’ı temsil ederken Gazi Mustafa Kemal Atatürk, taşıma için deveye ihtiyaç olduğunu söyledi. Vehbi Çorakçının da develeri vardı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Vehbi Bey’e telgraf gönderiyor ve diyor ki; çok acilen Batı Cephesinde orduda deve ihtiyacı var. Vehbi Bey de develeri üzerindeki yüklerle birlikte orduya bağışlıyor. Kurtuluş Savaşında askerler çarpışırken Aksaray’dan buğday ve un gitti. Aynı Vehbi Çorakçının 4 yıl sonra Azm-i Millî Un Fabrikasını faaliyete geçirdiği için o iki bilgi karışıyor” diyerek Kurtuluş Savaşı sürecinde cepheye gönderilen buğdayın Azm-i Milli Un Fabrikasından gönderilmediğini ifade etti ve fabrikanın Türkiye’ye un satma tarihinin 1927 yılında gerçekleştiğini söyledi.

“Aksaray’ın Unu Geldi”

Yalnızca Aksaray için değil Türkiye için de fabrikanın oldukça önemli olduğunu dile getiren müze sorumlusu Gül, “Dönemin en çağdaş ve kaliteli unlarını satmıştır. Bunlar sayesinde “Aksaray’ın unu geldi” diyerek Aksaray’ın reklamı olmuş. Azm-i Milli Türk Anonim Şirketinin kaliteli unları sayesinde Aksaray şehrinin de çok güzel reklamı yapılmıştır. Kuzeyden güneye, doğudan batıya birçok şehre un vermiştir. Hatta 1967 yılında bu şirket İsrail’e un satmayı başarmıştır. Yalnızca ülkemizin farklı yerlerinde değil dünyada yurt dışına un satmayı başarmış, Aksaray’ın adını, ülkemizin adını duyurmuş çok önemli bir müessesedir.” ifadelerinde bulunarak açıklamasını sonlandırdı.

Haber: Ağustos Gerçe