Prof. Dr. Nuran Yıldız, Aksaray’la ilgili ilk izlenimlerinin zamanla nasıl değiştiğini şu sözlerle ifade etti: “İlk daveti aldığımızda ‘Aksaray’da ne işimiz var?’ diye düşündük. Çünkü Aksaray bizim için adeta unutulmuş bir şehirdi. Ancak geldik ve hepimiz Aksaray’a âşık olduk. Burada gerçek bir şehir var ama kimsenin bundan haberi yoktu. Artık her gelişimiz daha da heyecan verici oldu.”
Aksaray’ın, sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerle bir marka şehir olmayı fazlasıyla hak ettiğini belirten Yıldız, “Kapadokya haritasına baktığınızda çoğu kişi sadece Nevşehir’i görür. Oysa Kapadokya’nın neredeyse dörtte üçü Aksaray sınırları içindedir. Bu hakkın teslim edilmesini istiyoruz.” dedi.
Prof. Dr. Yıldız, Aksaray’ın görünür olması ve hak ettiği değeri bulması için sadece projelerin değil, ortak bir bakış açısının gerekliliğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar herkes kendi çapında bir şeyler yaptı ama bu da tanelenmiş üzüm gibi oldu. Oysa kimse tanelenmiş üzüm almaz; herkes salkım ister. Aksaray için artık tek bir hedefe yönelmiş bir salkım gibi olmalıyız. Valilik bu işin ev sahibi ve koordinatörü, ama üniversiteler, belediyeler, medya, STK’lar, iş insanları, kamuoyu önderleri ve vatandaşlar bu sürecin bir parçası olacak.”
Yıldız, marka şehir olmanın sadece görünürlükle değil, sürdürülebilir bir stratejiyle mümkün olacağını vurguladı: “Bazı şehirler marka olmayı hak etmez, onları dönüştürmeye çalışırsınız. Ama Aksaray zaten başlı başına bir değer. Her gelişimizde Vali Bey, ‘Daha hiçbir şey görmediniz’ diyor. Bu şehir harika ama Türkiye bunun farkında değil. Artık bakış açımızı değiştirerek bu şehre hakkını teslim edeceğiz. Herkes bu işin bir ucundan tutmalı.” Aksaray’ın tanıtım stratejileri üzerine fikir alışverişi yapılırken, sürecin iş birliği ve koordinasyon içerisinde devam edeceği bildirildi.
Ağustos Gerçe