Türkiye’nin kadim ticaret yolları üzerinde yer alan Aksaray, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Bu mirasın en önemli yapılarından biri ise Aksaray-Nevşehir karayolunun 15. kilometresinde bulunan Ağzıkarahan Kervansarayı.
Selçuklu mimarisinin eşsiz örneklerinden biri olan bu kervansaray, açık ve kapalı alanları ile ortasında yer alan köşk mescidi sayesinde “Sultan Han” tipi yapılara örnek teşkil ediyor. Yapı, adını yakınındaki Ağzıkarahan Köyü’nden alıyor. Tarihi belgelerde “Hoca Mes’ud Ribatı” olarak geçen kervansaray, 1231-1240 yılları arasında I. Alaaddin Keykubat ve oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in dönemlerinde inşa edilmiştir.
Yapının giriş kapısı, ana eksenle aynı doğrultuda bulunmazken, köşelerinde ve bazı duvarlarında toplam 14 adet ağırlık kulesi şeklinde payandalar yer alıyor. Güney-batı yönündeki taç kapı ve kuzey-doğudaki eyvan mimari dengeyi zenginleştiriyor.
Kervansarayın avlusunda, yolcular için ayrılmış revaklar, konaklama odaları ve abdesthaneler bulunuyor. Kapalı bölmede ise ortada tonozlu bir sahın ve yanlarda altı adet beşik tonozla örtülü sahın yer alıyor. Bu alan, özellikle ticaret kervanlarının güvenliğini sağlamak ve konaklama ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanılmış.
Yapının en dikkat çeken bölümlerinden biri de avlunun ortasında yükselen köşk mescittir. Dört kemer üzerine oturtulmuş bu mescidin, kuzey-batı yönünde yer alan kapısına iki yandan merdivenlerle ulaşılmakta; bu merdivenlerin alt kısmı mukarnaslarla süslenmiş durumda.
Kesme taşla inşa edilen yapının süslemeleri daha çok güney-batı duvarındaki ana taç kapı ve iç portallerde yoğunlaşmış. Dış portalde 9-10-12 kollu yıldız motifleri, yarım kubbeciklerdeki 9 sıralı mukarnaslar ve kemer üzerindeki kitabeler dikkat çekiyor. İç portaldaki bordürler, 10 kollu yıldızlar ve rozet detaylarıyla Selçuklu taş işçiliğinin estetik zarafetini yansıtıyor.
Avlunun ortasındaki köşk mescit, genel olarak sağlam durumda olmasına rağmen süslemeleri sınırlı. 1967 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon çalışmaları başlatılmış ancak çalışmalar yarım kalmıştır. Buna rağmen yapı, mimari bütünlüğüyle hâlâ ayakta duruyor. Selçuklu tarihine tanıklık eden Ağzıkarahan Kervansarayı, bugün ziyaretçilerini hem tarihi bir yolculuğa hem de mimari bir keşfe davet ediyor.
Fatma Altınok