Elbiseleri Olduğu Halde Çıplak Dolaşıyorlar

..

Allah, Zümer Süresi 27 ayette ”Andolsun, öğüt alsınlar diye biz bu Kuran da insanlar için her türlümisali verdik.” Buyurmaktadır. “Ailenin önemi” başlıklı yazımda,Müslümanlar için ailenin ehemmiyetini anlatırken;  Kuran-ı Kerimde başka hiçbir kurum içinolmadığı kadar aile ile ilgili detay bilgi olduğunu belirtmiştim. Bu yazımdasizinle öyle bir ayet paylaşacağım ki; aile içi iletişimle ilgili insanlığınbaşka hiçbir bilgisi olmasa, sadece paylaşacağım bu ayette ki – Allahtarafından verilen- misali eşler arası iletişimin temeline yerleştirmemiz,  huzurlu bir aile hayatı için yeterligelecektir.

Bakara süresinin 187 ayeti “… Onlar sizin için elbisedir, sizde onlar için elbisesiniz.”Şeklindedir. Öğüt alma niyetiyle, Allah tarafından verilen bu misali okuduğumdadüşündüklerimi paylaşmak istiyorum.

Biz insanlar zevkimize, ekonomimize, kültürümüze, toplumdaki yerimize dikkat ederek elbise seçiminde bulunuruz. Tercih ettiğimiz elbisebunlardan birine uygun olmaz ise o elbisenin içinde huzurlu olamayız. Eşseçiminde de öyle değil mi? Dostlar. Karakterimize, kültürümüze, statüdenkliğine, ekonomik denkliğe dikkat etmeden seçilen eş ile huzuru yakalamaşansımız ne kadardır, bir düşünelim.

Elbise ile onu giyen insan arasında hiçbir şey olmaz.Eşler de aralarına bir başkasının yada başka bir kazanç, beklenti vs  girmesine izin vermemelidir. Nasıl kielbisemiz bedenimize en yakın olan ise eşimizde bize en yakın kişi olmalıdır.

Elbisemiz bedenimizle sürekli temas halinde dir. Eşlerdebirbirileriyle sürekli iletişim halinde olmaları gerekir.

Elbisemiz mevsime ve bulunduğumuz yere, yaptığımızetkinliğe göredir. Hava sıcak ateşimiz artıyor ise elbisemiz incelir; tıpkısinirlenen yükselen bir eşin karşısında – karı yada koca fark etmeksizin –diğer eşin onun ateşini söndürürcesine teskin etmeye sakinleştirmeye çalışmasıgibidir. Elbisemiz resmi bir ortamda, sokakta, evde nasıl değişiklikgösteriyorsa eşlerinde bir birine tavırları öyle olmalıdır. Eşlerin mahremalanlarında karşılıklı konuşmaları, toplum içinde ki konuşmaları gibiysebirbirlerine karşı görevlerini yerine getirmiyorlar demektir.

Elbisenin, insanın ayıplarını örttüğü ve olduğundan daha da güzelleştirdiği gibi; eşlerindebir birlerinin eksiğini kapatıp, kusurlarını örterek diğer insanların onuolduğundan da güzel görmelerini sağlamak gibi bir görevi  vardır.

Elbisemiz olmasa bedenimizin hiçbir mahremi olmayacaktır.Bir elbise insanın nasıl mahremiyetini koruyor ise; eşlerde bir birlerinin vazgeçilmez  ebedi  sırdaşları olmalıdır.

Elbisenin bedenimizi zarar verici; soğuk, sıcak, güneşışığı gibi dış etkilerden koruduğuna benzer şekilde;  erkek olsun kadın olsun çiftlerin her birinin,eşini, iletişimlerini ve duygu dünyalarını her türlü dış etkiden korumak gibibir görevleri var. En önemli koruyucu görevde cehennem ateşinden korumak olsagerek.

Elbise rengine, kumaşın türüne göre bakım ister. Eşlerarasında ki iletişim, duygu, ilişki de karakterimize göre; korunma ve bakım ister.Elbisemizi temizlediğimiz gibi karşılıklı olarak; öfke, bencillik vb ilişkiyezarar veren duygulardan temizlenmeliyiz. Elbisemizi  ütülerken ipekli mi, naylonlu mu,… dikkat ederısıyı ona göre ayarlarız. Karşılıklı olarak eşimizin karakterine uygunyaklaşarak; sevgi, şefkat, … ile ilişkimizin bakımını yapıp korumalıyız.

Çevremde yaptığım gözlemler ve danışmanlıkvakıalarından gördüğüm pek çok örnek var; insanlar,  evli oldukları halde;  yalnızlık duygusu, her halükarda sırdaşolacak birini bulamama, yanında ve gıyabında tenhada ve toplum içinde karşılıkbeklemeden onure edecek bir dostun yoksunluğunu yaşıyorlar. yani insanlarelbiseleri olduğu halde çıplak dolaşıyorlar. Vesselam.