Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “, “Mevcut düzenlemede KPSS puanı ve mülakatla atanıyor. Şu an yüzde 100 mülakat skoruyla atanıyor öğretmen. Biz yüzde 50-50 yapmak istiyoruz. KPSS yüzde 50, mülakat yüzde 50” şeklinde öğretmen atamalarında mülakat yapılacağını açıklamasının ardından Türk Eğitim-Sen Aksaray Şube Başkanı Ali Toprak karara tepki gösterdi. Mülakatın, adaletin katili olduğunu ifade eden Toprak, “Anadolu insanının hakkını çalmasınlar diye Türk Eğitim-Sen mülakata karşıdır. Mülakat kaldırılıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir.” dedi.
Öğretmen atamalarında mülakat yapılacağının açıklanmasının ardından açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Aksaray Şube Başkanı Ali Toprak, “Mülakat konusunda endişelerini dile getirenler asla niyet okumuyor! Bu ülkede kamu çalışanlarının ya da adayların mülakat tecrübesi büyük acılarla doludur. Yıllarca mülakat süreçlerinde çekirdek çitler gibi çatır çatır kul hakkı yendi! İşe alım, görevde yükselme ve yönetici atama mülakatları öncesinde adaylar, parti/sendika/vakıf/dernek merkezlerinde hizaya sokuldu, listeler havada uçuştu! Bu çirkin gerçekliği yaşamış olan endişeli insanlarımızı, peşin peşin niyet okuyuculuğuyla itham etmek büyük haksızlıktır.
Bir diğer önemli husus da mülakat komisyonlarının teşkilidir. Daha önceki tecrübelerimiz gösteriyor ki, önemli kısmı referansla tayin edilmiş olan komisyon üyelerinin “vicdanlarının mı yoksa referanslarının mı” süreci tayin edeceği önemli bir kaygı unsurudur. Nitekim geçmişte “MEB’de noter onaylı torpil listesi” gibi haberlere bile konu olan o kadar rezalete şahit olundu ki! Bu bakımdan geçmişte yaşananlar, MEB tarihi için ayıplı bir dönemdir. Merkezi idare, iyi niyet ve hedeflerle masa başında kurguladığı planlamaların, sahaya yansımasını kestirebilmelidir. Süreci sahada yürütecek kadronun niyet ve yetkinliğini iyi değerlendirmelidir.
Yıllardır şahit olunmuştur ki, sahayı domino eden, devletten başka dışarıdan yapılara ve anlayışlara sadakat gösteren ve hala etkinliğini sürdüren unsurlar söz konusudur. Hal böyleyken, söylem ve tasarruflarımızın sonuçlarını bir değil bin kez hesap etmemiz gerekir. Aksaklıklara daha temelden yaklaşmak daha doğru değil midir? Öğretmen yetiştirme sürecini orta öğrenimden başlatır, eğitim fakültesi aşamasını da milli eğitimin programlarıyla tam uyumlu hale getirir ve öğretmen adaylarımızı daha eğitim sürecinde yeterince okullarla buluşturduğumuzda öğretmen yeterliliğine katkıda bulunmuş oluruz. Bu gereklilikleri sağlamadan, 45 dakikalık mülakatlarda öğretmen adaylarımızın yetkinliğini ölçebilmemiz biraz fantezi gibi kalacaktır. Velhasıl, inançlı her insanın tedirgin olması gereken tehlike kul hakkı yemektir! Vicdanlı olan, bu vebalden korkmalıdır.” diyerek tepkisini dile getirdi.
Haber Avni Kuru