… Son iki yazımda duakonusunu çalışmıştım. İnşaallah bu hafta hitama erdireceğim. “Kuru kuru dua etmek hoşgelmiyor.” cümlesiyle ifade-i merama başladık. Kainattaki umumi duayı görmeyeçalışarak üçüncü yazımıza geldik. Duayı “yapılma şekillerine”..
…
Son iki yazımda duakonusunu çalışmıştım. İnşaallah bu hafta hitama erdireceğim.
“Kuru kuru dua etmek hoşgelmiyor.” cümlesiyle ifade-i merama başladık. Kainattaki umumi duayı görmeyeçalışarak üçüncü yazımıza geldik. Duayı “yapılma şekillerine” ve “mevcutşartlara” göre iki ayrımda incelemiştik. Bugün bir diğer başlıkta “insanınduası” olarak ele almak istiyorum.
Evvela şunu sormayı veüstüne düşünmeyi arzu ediyorum. Her mahluk -canlı olsun cansız olsun- her halive her tavrı ile dua ediyorsa sıra kimdedir?
Sizleri; bu soruyla başbaşa bırakıp, kainattaki bu muhteşem dua hakikatini en iyi anlayan Hz. Muhammed(A.S.V.) efendimizin miracına götürmek istiyorum.
Hz. Muhammed (A.S.V.); birgece Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksaya gelmiş, orada bütün peygamberlereimamlık yapmış ve namaz kıldırmış, daha sonra bütün kainatı tefekkür ederekcennet ve cehennemden geçerek kainatı ayaklarının altına almış, Cebrail’igeride bırakmış, Sidret’ül Müntahaya ulaşmış ve Rabbil Alemine perdesizkavuşmuştur. İşte tam bu anda selam yerinde duada bulunmuştur.
Elinde taşlar zikreden, semayaçizdiği bir elif ile ayı ikiye bölen, beş parmağından sular akıtan, bir avuçhurma ile bir orduyu doyuran, emriyle ağaçları yürüten, kısır keçilerden sütsağan, istikbalden haber veren, o mübarek Zat, o mübarek gecede, Kab-ıKavseyn’de öyle bir makamda öyle görmüş öyle ders vermiştir.
Gelelim sözün özüne.
Her an kainattan Cenab-ıAllah’a yükselen dualar var ve her an Rabbimiz bu dualara cevap veriyor. Çoğuzaman dil ile ifade edemediğimiz ihtiyaçlarımız temin ediliyor. Vücudumuzundevamını sağlayan besinler zaman şeridine takılı bir şekilde yaratılıyor vegözümüz önüne dökülüyor. Tek bizim değil bütün mevcudatın duaları unutulmadan,karıştırılmadan ihtiyaçlar ve istidatlar nispetinde karşılanıyor. Biz farkındaolmasak da bütün duyular ve duygularımız kendilerine mahsus duaları yapıyorlarve duaları kabul görüyor. Görüyoruz.
İşte gözler önünde akıl vekalp sofrasında bu hakikat tamam oluyor.
Böyle bir vaziyette böylebir tefekkür-i imaniden sonra elleri Allah’a açmak, O’na yönelmek ve kainat ilebirlikte bütün mevcudatın diliyle O’ndan istemek “Yalnız Sana ibadet eder veyalnız Senden yardım dileriz.” demek kuru bir ifade değil.
Hal ile yapılan duanın yanındadil ile yapılan dua ne güzeldir. Evet, Birisi var. Hatırat-ı kalbimizi işitir,her şeye eli yetişir, her bir arzuyu yerine getirebilir, merhamet eder, medeteder.
Elhamdülillah.
Dua ile.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)