.. Son yazdığım yazımda dua konusunu ele almıştım. Mesele hemçok önemli hem çok uzun hem de çok narin olduğu için yazının kalan kısmını buyazıma bırakmıştım. Bugün inşallah yarım kalan mevzuyu..
..
Son yazdığım yazımda dua konusunu ele almıştım. Mesele hemçok önemli hem çok uzun hem de çok narin olduğu için yazının kalan kısmını buyazıma bırakmıştım. Bugün inşallah yarım kalan mevzuyu tamamlayama çalışacağım.
Belirtiğim yazımda duaları yapılma şekillerine göre tasnifetmiş kainattaki umumi duayı görmeye çalışmıştık. Bugün yeni bir tasnif dahayapacağız.
Bu ayrım için mevcut şartlara göre dualar denebilir:Birincisi; İhtiyaçlar İkincisi; Kabiliyetler Üçüncüsü; Iztırar hali.
Sanırım yaptığımız bu tasnif konunun anlaşılabilmesi içinçemberi biraz daha daraltacak.
Size şaşıracağınız bir şeysöylemek istiyorum. Midemiz, kulağımız, gözümüz ve diğer bütün duyularımızhatta hayal ve rüya mekanizmalarımız dua eder. Ben bir tane örnek vereyim buduaya gerisini siz getirin. Mesela gözümüz dua eder. Bu duaya karşın Rabbimizkainatı sanki bir tuval yaparak bütün ahenk ve uyumla en sanatlı bir şekilde ogözün önüne döker.
Hadi bir tane daha söyleyim.Kalbimiz dua eder. Kalp eğer günah ile bozulmamış ise vicdan sönmemiş şuuraklını yitirmemiş ise o kalp beka ister, lika ister cennet ister Cemalullahister.
Buraya kadar verdiğim örneklerihtiyaç durumunda yapılan dualara örneklerdir.
Ya kabiliyetler ile yapılandualar nelerdir?
Nereden başlayalım? Örneğin birtavus kuşu yumurtasının, bir incir çekirdeğinin, bir damla suyun (nutfe) duası;içindeki kabiliyetleri ortaya çıkarma duasıdır. Böyle düşündüğümüzde tavus olmakabiliyeti olan o yumurtaya hayat veren onu açan ona bir şekil ve suret ile birceset giydiren Rabbimiz o yumurtanın duasını kabul etmiş ve onu açmıştır.Cenab-ı Hak, yumurtanın özünde olan yeteneği ortaya çıkarmıştır.
Aynı şekilde Mimar Sinan’ınSüleymaniye’si ve Selimiye’si belki de onun duasının neticesidir.
O zaman başparmağımızın diğerparmaklarımızdan biraz geride oluşu ile elimizin duası şu görünen medeniyetin tezahürüile neticelenmiştir diyebilir miyiz? Şu gözle kainata bakıldığında dua etmeyenne var ki?
Bir de ıztırar halinde yapılandualara göz atalım.
Bu konuya verilecek en büyükörnek sanırım Hz.Yunus’un (A.S) halidir. Hz.Yunus (A.S.) denize atılmış, büyükbir balık onu yutmuş. Deniz dalgalı ve gece dağdağalı ve karanlık her taraftanümit kesik bir vaziyette Allah’a duada bulunmuş. Allah O’nun duasını öyle birşeklide kabul etmiş ki balığı sanki bir denizaltı yaparak onu selameteerdirmiş.
İşte bütün sebepler tükendiğindeyüzümüzü Canab-ı Hakka dönerek yaptığımız benzeri dualar ıztırar halindeyapılan dualara girer.
Konuyu yine bitiremedim. Birsonraki yazımda tamamlamaya çalışacağım.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)