Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kayınpeder damat cinayetinde sır perdesi aralanıyor! İşte ayrıntılar…

Aksaray’da 13 Mayıs Pazartesi

Aksaray’da 13 Mayıs Pazartesi günü kayınpederi damadını silahla vurarak hayatının son bulmasına sebep olmuştu. Hayatını kaybeden damat Mehmet Akif Bozdemir’in yanında olan ve olay anına şahitlik eden halasının oğlu Mehmet Ali A., olay anına dair yaşananları anlattı.

Edinilen bilgiye göre Aksaray İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ne giderek, kayınpeder Ahmet T. ve hayatını kaybeden Mehmet Akif Bozdemir’in eşi Şerife B.’den davacı olan Mehmet Ali A. olay gününde yaşananları aktardı.

Mehmet Ali A. Olay anında yaşananlar hakkında; “Mehmet Akif Bozdemir benim dayımın oğludur, kendisi ile gayet samimiyizdir ve kendisi ile sık sık görüşürüz. Şerife Bozdemir ise onun eşidir. 2 senedir evlidirler ve 1 çocuğu vardır. Evlendiklerinden beri kötü bir aile hayatları vardır. Sık sık tartıştıkları için Şerife de babası Ahmet T.’ün Sultanhanı’da bulunan ikametine gider. Mehmet Akif ile Şerife evlendikten sonra Ahmet T.’ün sondajcı olması sebebiyle araç tamir işlerini de ben yaptığım için kendisi ile görüşürdüm. 13 Mayıs Salı günü saat 15.00 sıralarında Mehmet Akif benim işyerime geldi. Kendisi ile yine kendisine ait olan arabası ile şehir merkezine doğru kafa dağıtmak için gezmeye çıktık. Kendisi ile herhangi bir şekilde alkol almadık. Biz gezerken, Şerife bana ait cep telefonuma whatsapp üzerinden mesaj atmaya başladı. Mesajlarda evin anahtarının kendisinde olmadığını ve Mehmet Akif’te olduğunu, ikametten alması gereken eşyalar olduğunu, bunu alabilmesi için anahtarı Mehmet Akif’in vermesi gerektiğini yazdı. Bunun üzerine ben de durumu Mehmet Akif’e söyledim. Mehmet Akif de bana “abi şunlarla görüş de aramızı bul” dedi. Ben de bunun üzerine Şerife’yi 15.59’da arayarak kendisine “gelin barışın daha fazla böyle küs kalmayın” gibi telkinlerde bulundum. Bunun üzerine görüşmek için Şerife bizi Sultanhanı’ya davet etti. Mehmet Akif ile yola çıktık. Bu sırada Şerife’nin babası ile de konu hakkında konuştum. Bana öncelikle “biz o meseleyi kapattık uzatmaya gerek yok” dedi ancak ikinci kez ısrar ettiğimde “tamam gelin görüşelim” dedi. Saat 16.40 civarlarında biz ikametlerine gittik. Şerife ile Mehmet Akif burada sakin bir şekilde aileleri hakkında konuştular. Herhangi bir tartışma veya küfürleşme olmadı. Kısa süre sonra Şerife’nin babası bizim oturduğumuz garajın önüne geldi. Arabasını park edip aşağıya indi. Araçtan iner inmez bana doğru gelerek “neden getirdin bu pez…. ikinizi de öldüreceğim” dedi. Daha sonra belinden koyu renkli bir silah çıkarak rastgele ateş etmeye başladı. Mehmet Akif ve ben kendisine bu sırada hiçbir şekilde hakarette bulunmadık. Zaten fırsatta vermedi. Ben silahı görünce üzerine atılıp silahı almaya çalıştım ve Ahmet’in ellerinden tuttum. Bu esnada ateş etmeye devam ediyordu. Yanımda bulunan Mehmet Akif’in yere düştüğünü görünce hemen Ahmet’i bırakıp ona koştum. Mehmet Akif karnından ve bacağından yaralanmıştı. Yanına yaklaştığımda bana “abi kendine dikkat et” dedi ve bundan sonra hiç konuşmadı. Ben panikle Mehmet Akif’e yardım etmeye çalışıyordum. Biraz sonrasında ise Şerife’nin kardeşi Gökhan T. geldi. Bu esnadan sonra Ahmet’in elindeki silahı bir daha elinde görmedim. Sonra hızlı bir şekilde geldiğimiz araca Mehmet Akif’i bindirip Sultanhanı Devlet Hastanesine götürürken yarı yolda ambulansı gördüm ve durarak görevlilerle birlikte Mehmet Akif’i ambulansa bindirdik” ifadelerini kullandı.

Haber: Ağustos GERÇE