Ailenin Önemi

Aile ilk insandan itibaren toplumların ve devletlerindini inanışları ne olursa olsun varlıklarını devam ettirmek için varlığınıkabul ettikleri ve anlamlandırdıkları (evlilik,boşanma,velayet, vs) birkurumdur. Çünkü aile, (işlevini yerine getiren bir aile)aile bireylerininihtiyaçlarını karşıladığı gibi toplum tarafından istenilen özelliklere sahipçocuk üretiminde en kolay ve en kazançlı akla mantığa en uygun yoldur.

Toplumlarda düzeni ve işleyişi sağlayan kurumlar vardır.Örneğin din kurumları, hukuk kurumları, güvenlik kurumları gibi. Aile, toplumdadüzeni ve işleyişi sağlayan diğer kurumların temelini oluşturur. Aile kurumusağlıklı olmaz , işlevini yerine getiremez ise diğer kurumların normal işlemesibeklenemez. Eğer siyasetten, adaletten, eğitimden, vs şikayetiniz var ise; öncedönüp ailelerimizin, ne kadar sağlıklı olduğuna bakmamız gerekir. Çünkütoplumda düzeni ve işleyişi sağlayan bütün kurumların insan kaynağını aileyetiştirir. Okul öncesi eğitim, zorunlu eğitim, kişisel gelişim ile ilgilieğitimler, meslek edinme ile ilgili eğitimler, kurumların kendine personelyetiştirmesiyle ilgili eğitimler ve tüm yetişkin eğitim faaliyetleri; elbettetoplumun ihtiyacı olan, istendik davranışları gösteren ve istenen donanımasahip insan kaynağı içindir. Ancak bu eğitimlerin kişilerin karakteri üzerindeetkileri çok azdır. İstenilen erdemli insan modelini oluşturmamız için;özellikle karakterin ağırlıklı olarak oluştuğu, 0-6 yaş aralığının geçtiği ailehayatına önem vermemiz gerekiyor. Hatta karakter oluşumu ile ilgiliçalışmaların  anne karnında başlamasıgereklidir.

Eğer bir yaşlı, yaşam döngüsünün -çocukluğundaki kadarailesine ihtiyaç hissettiği- yaşlılık dönemini bir huzurevinde cam kenarındaoturup ziyaretçi bekleyerek geçiriyorsa, bir engelli sokakta kalıyor tek derdikarnın doyması olarak dileniyor ya da dilendiriliyorsa, bir kadın bütünemeklerinin boşa olduğu düşüncesiyle tükenmişlik duyguları içinde gözü mor birşekilde kadın konukevinde ise, bir çocuk terkedildiği devlet kurumunda güvensizlikve nefret duyguları ile dışarıdaki yetişkinlere bakıyorsa, bir genç izbeyerlerde pejmürde bir halde madde kullanıp toplum için tehlike saçıyorsa, biryetişkin erkek evden uzaklaştırma kararı almış eşine evine çocuklarına uzaktançaresizlik, nefret ve özlem duygularıyla bakıyorsa nedeni ya ailenin olmamasıyada  işlevini yerine getirmeyen bir ailedir. Toplumun huzuru aile yapısını korumaktan geçmektedir.

Tarafsız, laik, pragmatik bir düşünceyle sadece mantıkkullanarak baktığımızda ailenin bireyler ve toplum için öneminin tartışılmazolduğu ve sosyolojik, biyolojik, psikolojik, ekonomik faydaları aşikardır. Ancakbiz Müslümanlar için aile aynı zamanda dini bir kurumdur. Gözlerinizi kapatınve düşünün: Bir mescit ki; yapılışını -huzur bulmamız için-Allah emretmiş.Niçin yapılacağını,hangi malzemelerden yapılacağını, eni -boyu ile nasıl birplanda olması gerektiğini, bu mescide girerken nasıl girileceğini, içerisindenasıl davranılması gerektiğini, çıkarken nasıl çıkılması gerektiğini ve ola kiyıkılması gerekti; nasıl yıkılacağını, bize açık açık Allah tarafından Kuranı Kerimde  bildirmiş olsun. Ziyaret etmek ve içindeibadet etmek için, çok gayretli oluruz. Diyelim ki ziyaret nasıp oldu, nasıl daihtimam gösterir ve duygu yoğunluğu yaşarız. Öyle değil mi? Her bir aile, aile bireyleriiçin en kutsal mescitten daha kutsaldır.

Allah, Kuranı Kerimde başka –dini kurumlar da dahil-hiçbir kurum için olmadığı kadar aile kurumu ile ilgili detay bilgi vermiştir.Kuranı Kerimde, ailenin niçin kurulması gerektiği, kurulurken dikkat edilmesigereken hususlar, rol dağılımları, aile kurumunun işleyişinde karşılaşılansorunlar, kadın kusurlu ise yapılması gerekenler, erkek kusurlu ise yapılmasıgerekenler, çocuk yetiştirme ve sağlıklı boşanma konularında bilgilendirmeyapılmıştır. Ailemiz ile ilgili işlerimizi cihat ruhuyla takip etmemiz, aile içinde davranışlarımıza bir mescit teki davranışlarımızdan daha çok dikkat etmemiz gerekir. Vesselam.

Her birinize içinde huzuru bulacağınız aile yaşantısıdiliyorum.