Aksaray, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü Aksaray STK platformu öncülüğünde düzenlenen etkinlikle, Filistin’in özgürlüğüne destek amacıyla büyük bir katılımla gerçekleşti.
Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüş, Aksaray Müftülüğü önünden başlayarak 15 Temmuz Milli İrade meydanına kadar devam etti. Katılımcılar, tekbir sesleri eşliğinde İsrail’e karşı çıkışlarını dile getirirken, Filistin’in özgürlüğü için taleplerini yükseltti. Aksaray Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer, STK başkanları, siyasi partilerin temsilcileri ve yüzlerce vatandaş, etkinliğe destek veren isimler arasındaydı.
Bu anlamlı etkinlik, Filistin’e duyulan destek ve insan haklarına verilen önemi bir kez daha vurguladı. Aksaraylıların bir araya gelerek, barış ve adalet için seslerini yükseltmesi, bölgede yaşanan olaylara dikkat çekti ve uluslararası topluma çağrıda bulundu.
15Temmuz Milli İrade meydanını dolduran yüzlerce kalabalığa Aksaray STK Platformu Başkanı İlhan Demir seslendi.
STK Platformu Başkanı İlhan Demir burada yaptığı konuşmada; On yıllardır Filistin’de büyük zulümler işleyen işgalci İsrail, 7 Ekim sonrasındaki süreçte ise saldırılarını daha da artırdı. Gazze’de tam anlamıyla bir soykırım yapan işgalciler, son 2 aylık
süreçte, 13 bine yakını kadın ve çocuk olmak üzere, 17 binden fazla Filistinliyi şehit etti.
İşgalciler, Gazze’de insan haklarını ve savaş hukukunu hiçe sayarak çocuk, kadın, yaşlı ve sivil
ayırt etmeksizin saldırılarını sürdürüyor.
Hiçbir sınır gözetilmeksizin yapılan İsrail saldırıları sebebiyle şu an Gazze’de hiçbir yer güvenli
değil. Camiiler, hastaneler, okullar ve sivil yerleşim yerleri siyonistlerin hedefinde. Beyaz
bayrak açan siviller dahi üzerlerine ateş açılarak katlediliyor. İşgalciler, kullanılması
uluslararası sözleşmelerce yasaklanmış bombaları Gazze’ye yağdırıyor dedi.
STK Platformu Başkanı İlhan Demir konuşmasının devamında; İnsanlık tarihinde örneğine az rastlanır bir zulüm, tüm dünyanın gözleri önünde yaşanıyor.
Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tüm uluslararası kararlara
rağmen işgalci İsrail hukuku tanımıyor, saldırmaya ve işgale devam ediyor. Ne yazık ki, dünyanın
gözleri önünde yaşanan bu zulmü durduracak somut adımlar atılmıyor.
Halkları işgalci İsrail’in zulümlerini yüzbinlerce kişinin katıldığı eylemlerle protesto ederken,
ABD ve Batı dünyası yaşanan zulümleri görmezden gelerek hâlâ işgalcilere verdiği desteği
sürdürüyor.
Ve ne hazindir ki; askeri, ekonomik ve siyasi anlamda büyük güçlere sahip olan İslâm ülkeleri
de üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmiyorlar.
Yalnızca vatanlarını işgale teslim etmedikleri için ağır bedeller ödeyen, yakınlarını kaybeden,
evlerini kaybeden ve hatta her an kendi hayatlarını kaybetme tehlikesi bulunan Filistinliler, haklı
davalarından asla vazgeçmiyorlar. Filistinli kardeşlerimiz, verdikleri mücadele ile insanlığın onurunu korumaya devam ediyorlar.
İşgalci İsrail’in saldırıları bir kere daha gösterdi ki, Siyonizm yalnızca Filistin için değil, başta Orta
Doğu olmak üzere tüm dünya için büyük bir tehdittir.
Tarih, çok zalim devletler gördü. Tarih boyunca zalim hiçbir devlet, âbâd olamadı. Her biri er ya da
geç işledikleri zulümlerin bedelini çok ağır bir şekilde ödedi ve nesillerine zulümlerini bir utanç
olarak bıraktılar. İsrail de Allah’ın izniyle hedefine asla ulaşamayacak.İşgalci İsrail rejimi, yaralıların tedavisini dahi engelliyor. Hatta Gazze’ye yakıt girişini yasaklayarak kuvözdeki bebekleri ve yoğun bakımdaki ağır hastaları ölüme terk ediyor.
Yıllardır Filistinlilerin topraklarını işgalci teröristler eliyle gasp eden İsrail, 7 Ekim’den bu yana
Gazze’de uyguladığı soykırımla Filistinlileri vatanlarını terk etmeye zorluyor.
İşgalci İsrail tarafından 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye, tüm dünyanın yaklaşık 80 yıldır acısını
unutamadığı Hiroşima saldırılarında atılan bombaların 3 katından fazla bomba atıldı.
Apertheid rejimi İsrail; masum insanlara, çocuklara, kadınlara, yaşlılara saldırdığı gibi, tüm bu olayların dünyaya duyurulmasını sağlayan basın mensuplarını katletmekten de çekinmiyor.
Bugün burada ve tüm Türkiye’de Kudüs sevdalılarıyla birlikte İsrail’in hukuksuz uygulamalarına karşı
çıkıyoruz.
Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi,
uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve İsrail’in attığı hukuksuz adımları ve
işgali durdurmaya çağırıyoruz.
Son olarak herkese sesleniyor ve diyoruz ki diyerek konuşan Başkan Demir, tüm dünya halkları tepkisini açıkça göstermelidir.
Bütün İslam ülkeleri ve halkları bir araya gelip tepkisini ortaya koymalıdır. İsrail, hukuksuz işgal hareketi ve
katlettiği insanlar için uluslararası hukuk önünde ve tüm dünyanın vicdanında hapsedilmelidir.
Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün, Filistin’in ve dünyanın özgürlüğü, siyonist zulmün ve işgalin sona ermesi için, yapılan eylemleri desteklemek hepimizin görevidir. Bizler Türkiye’nin sivil toplum
kuruluşları ve halkı olarak Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm
gücümüzle sürdüreceğiz diyerek son verdi.
Haber; Fatma Altınok