Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş, Tıp Fakültesi öğrencilerinin sorularını cevapladı. Tıp Fakültesi öğrencisi olmanın sorumlukları olduğunu dile getiren Rektör Arıbaş, hekimlik yapmanın insan sevmek olduğu ifade etti.
Tıp Fakültesi öğrencisi olmanın özel bir durum olduğunu dile getiren Rektör Arıbaş; “Tıp fakültesi öğrencisi olmak çok özel bir durum. Hem çok gurur duyulabilecek, mutluluk verici bir durum ama aynı zamanda da çok ciddi sorumluluklar yükleyen, daha mesleği ilk girdiğiniz günden öğrenciliğe girdiğiniz ilk günden artık kendinizi hekimlik mesleğinin devam etmesinin bütün sorumluluklarını sırtında hisseden bireyler olarak büyük bir ağırlık, ağır bir sorumluluğun altına girmiş oluyorsunuz. Hem güzel olduğu kadar zor bir meslek Tıp Fakültesi ancak ve ancak seven, insanı seven, insana hizmet etmeyi seven, merhamet duygusu çok gelişmiş, sevgi bağları fazla olan kişilerin altından kalkabileceği, üstesinden gelebileceği öğrencilik ve öyle bir hekimlik mesleği” dedi.
Antik çağlarda hekimlik mesleğini tanrı çocuğu olduğu düşüncesi olduğunu ifade eden Rektör Arıbaş, “Allah Teâlâ’nın eşrefi mahlûkat olarak yarattığı en aziz varlığına hizmet eden onun sağlığını koruyan, onu hayata dönmesine vesile olan, pek çok hastalıktan, ölümden kurtulmasına vesile olan bir meslek olduğu için tüm dünyada kutsal olarak kabul edilmiştir. Hatta bazı dönemler de bu özellikle antik çağlarda tanrının mesleği olduğu düşünülür. Hatta bu hekimlerin tanrının çocukları olduğu düşünülür. Bir inanış vardır bu kadar kutsaldır. Tıp Fakültesini seçecek ya da girmiş olan kardeşlerimiz eğer fedakârlık yapmayı, çok çalışmayı, insanlara yardım için her türlü sosyal aktivitesini bile yeri geldiğinde terk edebilmeyi, yeri geldiğinde uykusunu terk edebilmeyi, yeri geldiğinde çocuklarından ailesinden çalarak zamanını hastalarına vermeyi göze alabilecekler ise bu Tıp Fakültesini tercih etsinler veya devam etsinler” şeklinde konuştu.
Hekimliğin sadece kitap aralarına gömülmek olmadığını dile getiren Rektör Arıbaş; “Peki, bu başarılı yollarında neler yapmalıdır? Bir kere zamanı çok iyi kullanmalıdır. Hekimlik demek sadece ve sadece kitaplar arasına gömülmek demek değildir. Toplumla kaynaşmak demektir. Sosyal aktiviteler yapmak demektir. Toplumun nabzını tutabilmek demektir. Bireylerle çok iyi iletişim kurabilmek demektir. Kendini sosyal ve kültürel alanlarda geliştirebilmek demektir. O yüzden zamanı çok iyi kullanmalı dersine zaman ayırdığı kadar sosyal aktivitelerine de zaman ayırmalı, işte kişilerarası ilişkiler, onun haricinde tarih bilgisi, coğrafya bilgisi, turizm bilgisi, dünyayı gezmek, ekonomi, siyaset her alanda bilgi sahibi olabilmeli” dedi.
Bilim dilin artık İngilizce olduğuna dikkat çeken Rektör Arıbaş öğrencilerin ileri derece İngilizce öğrenmeleri gerektiğini vurgulayarak; “Bilim dili artık İngilizce, eskiden Latinceydi hala bizim için Latince çok değerli ve önemlidir çünkü pek çok kaynak Latincedir. Hep çok bizim eğitimimizde kullandığımız kelimeler Latincedir. Ancak dünya da artık bilim dili İngilizce olarak kullanılmaya başlandığı için her hekim adayının, her hekimin, çok iyi derecede İngilizce bilmesi gerekir. Bu çok önemli şimdiden yabancı dilinizi büyük geliştirmeniz lazım. Yeni gelişmeleri takip edebilesiniz. Açtığınız zaman yayınları okuyabilmelisiniz” şeklinde ifade kullandı.
Tıp Fakültesi öğrencilerinin sadece ezbere değil mantık kurarak öğrenmeleri gerekliğini ifade eden Rektör Arıbaş; “Ders çalışırken de ezberlerden lütfen uzak durun. Tamam, Tıp Fakültesi ezberi gerektiren bir fakültedir. Bazı temel bilgileri ezberlemek zorundasınız ama o ezberlediğiniz şeylerden sonra geri kalanın mekanizmasını öğrenmeniz lazım. Mantığını kurmanız lazım. Tıbbiyeler nedir, hekim denir, bizim dilimizde, hekim hikmet sahibi demektir. Hüküm verebilen demektir. Yani elindeki bilgileri kullanarak bundan sentez yapabilen, sonuç çıkarabilen, olumlu hükümler verebilen kişi demektir. O yüzden asla ve kat’a mantık yürütmeyi unutmayın. Bilgileri özümseyerek öğrenin” şeklinde konuşmasını tamamladı.
Haber: Fatma Altınok