Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyesi Toprak; Bu katliamın son olması isteriz

Denizli Barosu olarak önceki

Denizli Barosu olarak önceki dönem görev yapan Mehmet Erdal Çam Muğla Bodrum’da saldırıya uğraması sonucunda hayatını kaybetmesinin ardından Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ramazan Erhan Toprak açıklama yaptı.

“Kanun Sınırlar İçerisinde Görevleri Yerine Getiren Adalet Savunucularıdır”

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Toprak açıklamasında; “Avukat dosyalarda kanunun kendisine verdiği görev ve yetkileri kanuni sınırlar içerisinde yerine getiren adalet savunucularıdır. Davalarda tarafların avukatı, taraf gibi görerek husumet beslediği bu dosyalarda avukatlar en fazla hâkim, savcı ve kolluk kuvvetleri kadar dosya içerisindedir daha fazla değil ama maalesef istatistiklere baktığımız zaman şunu görüyoruz. Şiddete uğrayan da avukat, katledilen de avukat, hakarete uğrayan da avukat. Avukatları yargının diğer ayaklarından ayırmayın” dedi.

“Bu Katliamın Son Olması Temennisinde Bulunmak İsteriz”

Avukatlara yönelik yapılan saldırılan son bulmasını istediklerini belirten Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Toprak, “Biz bu katliamın son olması temennisinde bulunmak isteriz tabi ama isteyemiyoruz. Daha birkaç gün önce Aksaray Adliyesi’nin koridorlarında bir meslektaşımız saldırıya uğradı. Nevşehir Adliyesi’nde, önceki dönem Nevşehir Baro Başkanımız Av. Necmi Öncü baronun sosyal tesisinde saldırıya uğradı ve bunun son olmadığını artık biliyoruz. Nevşehir Adliyesi’nde de birkaç gün önceki açıklamamızda bunları açıkça söyledik. Bu avukata yönelik şiddet sıradan bir şiddet meselesi değildir. Avukata yönelik şiddet diğer meslek gruplarına yönelik yapılan şiddetle aynı şekilde değerlendirilebilecek nitelikte bir şiddet değildir. Zira taraflar arasında bir husumetten bahsediyoruz. Adliyede yürütülen davalar hasımlık olaylardır ve bu hasımlık olaylardan dolayı taraflar bu husumetlerini avukatlara yöneltmektedirler. Merhum meslektaşımız Av. İbrahim Ergin 2019 yılında bürosunda yine haince katledildiğini söylemiştik” dedi.

“Canı Yandığında Sığınacağı Limandır”

Avukatların kanun sınırları içerisinde görevini yerine getiren adalet savunucuları olduklarını ifade eden Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Toprak, “Avukat tarafların borçlarının veya bu borcun ödenememesinin sebebi değildir. Tarafların boşanamamalarının ve boşanmalarının sebebi değildir. Avukat tarafların mal paylaşma hırslarının ve bu mallarının paylaşılamama sebebi değildir. Avukat hırsızın, katilin, gaspçının iştirakçisi değildir. Avukat tüm bu örnek olarak saydığımız dosyalarda kanunun kendisine verdiği görev ve yetkileri kanuni sınırlar içerisinde yerine getiren adalet savunucularıdır. Canı yandığında sığınacağı limandır. Gecenin bir yarısı da olsa çekinmeden arayabildiği sırdaşlardır” şeklinde konuştu.

“Yargının Üç Sacayağından Birisi Olan Bağımsız Savunma Yargıdan Ayrı Değildir”

Avukatlara yapılan saldırıların hesabının sorulması gerektiğini vurgulayan Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Toprak, “Bürolarda, Adliye koridorlarında, karakollarda, tapuda, nüfusta, kamu kurum ve kuruluşlarında verilen mücadelenin, çekilen çilelerin karşılığı katledilmek değildir. Bunları söylemiştik ancak maalesef alınmayan önlemler Türkiye Barolar Birliği’nin ve Barolarımızın üstüne basa basa söylemiş olduğu, raporlamış olduğu ve TBMM’nin göndermiş olduğu hususlarda araştırma önergesinin verilmesi talebi hala raflarda tozlu bir şekilde bekliyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Biraz önce saymış olduğum bu davalarda tarafların avukatı taraf gibi görerek husumet beslediği bu dosyalarda avukatlar en fazla hâkim, savcı ve kolluk kuvvetleri kadar dosya içerisindedir daha fazla değil ama maalesef istatistiklere baktığımız zaman şunu görüyoruz; şiddete uğrayan da avukat, katledilen de avukat, hakarete uğrayan da avukat. Hâkim ve savcının uğramış olduğu ya da kolluk güçlerinin bu davalar nedeniyle uğramış olduğu şiddet olaylarını sayabilir misiniz? Ben size binlerce avukata karşı şiddet dosyasını burada saatlerce size anlatabilirim. Meslektaşlarımıza ve mesleğimize yapılan saldırılar ve bu saldırıların hesabının sorulması önce Türkiye Barolar Birliği’nin sonra Barolarımızın namus borcudur. Adliyenin de namus borcudur. Yargının üç sacayağından birisi olan bağımsız savunma yargıdan ayrı değildir. Hâkimden, savcıdan ayrı değildir. Bu nedenle meslektaşlarımıza yönelik ya da mesleğimize yönelik yapılan en küçük ya da en büyük hiç fark etmez saldırıların hesabının sonuna kadar sorulmasını adli makamlardan özellikle istirham ediyoruz. Avukatları yargının diğer ayaklarından ayırmayın. Bu duygu ve düşüncelerle hepinize teşekkür ediyorum. Saygılar diliyorum” şeklinde konuşmasını tamamladı.

Haber: Fatma Altınok