Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Karabatak, dilekçe mi beni yok saymayı tercih ettiler

MHP’nin geçmiş dönem il

MHP’nin geçmiş dönem il başkanlığını yapan ve 2014 seçimlerinde de Aksaray Belediye Başkanı adayı olan Op. Dr. Rıfkı karabatak kongre salonunda yaşananları sineye çekip, yeni il Başkanımızı ve Merkez ilçe başkanımızı ziyaret edip hayırlı olsun dileklerinde bulunacağım” dedi.

MHP İl kongresinde yaşadığı hissiyatlarını sosyal medya hesabında paylaşan Op. Dr. Rıfkı Karabatak şu görüşlere yer verdi.

‘Ülkücü hareket öyle vefalı bir harekettir ki bir gün İl Başkanlığı yapmış olana ölene kadar İl Başkanı gibi, bir kez vekil adayı olana ölene kadar milletvekili gibi sevgi saygı ve muhabbet gösterir.

Ben, 2014’de Belediye Başkanı Adayı iken şimdiki İl Başkanımız Burhanettin Karataş esnaf gezilerimde yanı başımdan ayrılmadı.

Tüm Konvoylarda vatandaşları Burhanettin kardeşimin arabasının üzerinde selamladım.

O araba her konvoydan pis gitti, temiz geldi. Deposu boş gitti dolu geldi. Burhan Başkan bir gün sözünü bile etmedi. Kıtlıkta verilen bir yudum su, darlıkta dayanan bir küçük omuz bizim töremizde unutulmaz !!!!

Ben de şimdi sıra bende diyerek  İl Kongremizde tek aday olarak bu kutlu görevi devralacağını öğrendiğim Burhanettin Karataş kardeşimi kongre öncesi arayıp hayırlı olsun dileklerimi ilettim. Kongrede söz alıp kendisine her türlü desteği vereceğimi bildirdim.

Salona girince çok çok mutlu oldum.

Bir yandan Sivil Toplum Örgütleri, bir yandan partililer salonu doldurmuş bir şenlik havası hakim.

Gören sarılıyor sevgi muhabbet gırla.

Kendimi yuvamda ailemle birlikte hissettim.

Kongre başlarken tüm sivil toplum örgütü başkanları tek tek anons edildi.

Güzel bir jestti.

Ama ne hikmetse Tabip Odası Başkanı olarak benim adım zikredilmedi.

Hadi ben ev sahibi sayılırım önemli değil dedim.

Kongre divanına konuşma talep eden dilekçem ulaştığı halde söz verilmediği gibi nezaketen siyasi konuşmalarda zaman darlığı ya da her neyse şu sebeple söz isteyen arkadaşlara söz veremiyoruz deme nezaketi bile gösterilmedi. Dilekçemi ve beni Yok saymayı tercih ettiler.

Huzuru bozmamak için sesimi çıkarmayıp salonu terk ettim. Giderken de İl Başkanımıza ve Merkez İlçe Başkanımız İrfan Çıtak’a sitemimi ilettim. Demek hatırımız kıymetimiz bu kadarmış dedim.

Bunca yıl emek vermiş bir insan olarak teşkilatta bir olumsuzluk görürsem bunu doğrudan düzeltecek olanlara ya da Genel Merkezimize iletecek cesarete ve ferasete sahibim.

Muhtemelen O konuşma bana verilirse veya adım okunursa salonda bana gösterilecek muhabbetten ya da eleştireceğimden endişe edildi. Ya da benim vitesten atıp diline hakim olamayıp  (ki yapacak potansiyelim olduğunu bilirler) fitne çıkaran teşkilata zarar veren bir pozisyonda kalmam lanet olsun deyip ülkücülüğümü evimin köşesinde yaşamam ümit edildi.

Allah var çok sinirlenmiştim aklımdan geçmedi dersem yalan olur.

Ama biraz aklı selim düşününce salonda karşılaştığım sevgi ve saygı seli yanında haklı sitemimi ilettiğimde Burhan Karataş ve İrfan Çıtak kardeşlerimin yüzündeki mahcubiyet ve üzüntü aklımı başıma getirdi.

Onlar adımı okutmasa da benim adım tüm ülkücülerin beynine ve kalbine yazılmış durumda. Onlar beni yok saydıkça ben bu camia içinde daha çok var oluyorum.

İlk defa nefsi bir yazı yazdım. Bundan da çok rahatsız oldum.

Ama kongre gününden beri o kadar çok serzenişte bulunup arayan ve yapılanı teşkilata mal etmeye kalkışan arkadaşlar oldu ki!

İl ve Merkez İlçe Başkanı dahi bu durumdan rahatsız iken yapılanın teşkilatla alakası olmadığını ifade etmek üzere böyle bir paylaşımda bulunmam icap etti.

En kısa zamanda İl ve İlçe Başkanımızı ziyaret edip hayırlı olsun dileklerimi ileteceğim.

Kendi öz yurdumda ben miyim garip?

Beni bir köşeye atan utansın!

Eğilmiyor diye, kurdu hor görüp

İti el üstünde tutan utansın!” dedi.

Haber: Avni Kuru