Aksaray’ın merkeze bağlı Mamasın (Gökçe) köyünde mercimek hasadı geleneksel yöntemlerle sürüyor. Eski tip patozlarla yapılan hasat, köyün tarım kültürünü yaşatmaya devam ediyor. Köy halkından Mustafa Ulu, bu sürecin detaylarını ve geleneksel yöntemlerin önemini aktardı.
Aksaray’ın Mamasın (Gökçe) köyünde mercimek hasadı, bu yıl da geleneksel yöntemlerle gerçekleştiriliyor. Köyde hasat işlemleri, modern tarım makinelerinin aksine, anam baban usulü eski patozlarla yapılıyor. Köy halkından Mustafa Ulu, bu yöntemlerin tarım kültürü açısından taşıdığı önemi vurguladı.
Köy halkından Mustafa Ulu, hasat süreci hakkında şunları söyledi: “Mercimek hasadı bizim için sadece bir tarım faaliyeti değil, aynı zamanda kültürel bir gelenek. Eski patozlar, mercimekleri toplamak ve temizlemek için çok etkili bir yöntem. Bu yöntemle hem ürünlerin kalitesini koruyoruz hem de geçmişten gelen tarım bilgimizi yaşatıyoruz.”
Geleneksel patozların kullanımı, köy halkının kolektif bir çaba ile gerçekleştirdiği bir süreç olarak dikkat çekiyor. Mustafa Ulu, “Her yıl bu dönemde köyümüzün bütün halkı bir araya gelir. Hem iş gücünü paylaşırız hem de bu eski yöntemlerin yaşatılmasına katkıda bulunuruz. Bu, sadece bir iş değil, aynı zamanda bir toplumsal dayanışma anıdır” şeklinde konuştu.
Köyde mercimeklerin toplanması ve patozlarla ayrıştırılması işlemi, dikkatli bir şekilde yapılıyor. Mustafa Ulu, “Eski patozlar, modern makineler kadar hızlı olmasa da, mercimeklerin kalitesini korur ve hasat sonrası ürünün tarladan sofraya sağlıklı bir şekilde ulaşmasını sağlar” dedi.
Mercimek hasadının ardından köyde ürünlerin kalite kontrolü yapılarak, yerel pazarlarda satışa sunulacak. Geleneksel yöntemlerle yapılan bu hasat, sadece köyün tarım kültürünü yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki tarımın çeşitliliğine de katkıda bulunuyor.
Mamsın (Gökçe) köyü, geçmişten gelen tarım değerlerini yaşatarak, modern tarım uygulamalarına karşılık kültürel mirasını korumaya devam ediyor. Mustafa Ulu’nun da belirttiği gibi, bu geleneksel yöntemler, köy halkının bir araya gelerek hem tarım hem de kültürel değerleri yaşatma çabalarının bir parçası olarak önemini sürdürüyor.
Avni Kuru