Nöbetçi Eczaneler
EYT sonrası gelinen nokta
Sevgili okuyucular bu hafta müsaadenizle EYT düzenlemesinin Sosyal
Güvenlik Sistemimize ne getirip,neler götürdüğü hususunda objektif bir
değerlendirme yapmak istiyorum.
Bilindiği üzere,EYT yasasının ardından 38 yaşındaki kadınlar ile 43
yaşındaki erkekler de dahil olmak üzere sayısı iki milyonu aşan
vatandaşımız emekliler kervanına katıldı.
Ne demek yaşa takılmak! Bu gün bir çok Avrupa ülkeleri 65 yaş ta
emeklilik ile ben bu sistemi yürütemiyorum emeklilik yaşını 67 ve daha
yukarılara çekelimin hesabını yaparken bizde de ne oluyorda bu komik
yaşlarda yaşa takılmalar ortaya çıkıyor.Biz o Avrupa ülkelerinden çok
daha mı zenginiz.Sadece kendimizin değil, öncelikle aziz milletimizin
menfaatlerini ön planda tutmamız gerekirken, yaşa takılanlar menfaat
grupları oluşturarak seçim arefelerinde hükümeti EYT kanunu çıkartmaya
zorlamayı anlamak mümkün değil.Bunun ortaya çıkardığı ekonomik
sıkıntıları hep beraber görüyoruz ve göreceğiz.
Ancak şunu unutmamak gerekir. Sosyal Güvenlik Kurumu nun özerk bir
bütçesi var bu bütçe öyle az değil, genel bütçenin yarısına yakın bir
tutarı kapsamakta. Bu bütçede oluşan ve ya oluşacak açıklar da
şüphesiz ki genel bütçeyi ve dolayısı ile ekonomik
piyasayı,enflasyonu doğrudan etkilemesi de kaçınılmaz olacaktır.
2008 yılında hükümetimiz belki de siyasi bir risk te alarak, bütün
toplumsal kesimlerle istişare ederek,onların fikirlerini de
değerlendirerek belki de son 50 yılın en büyük sosyal ve ekonomik
reformunu 5510 sayılı kanunla gerçekleştirmişti. Dünya standartlarında
4 çalışan 1 emekliye bakarken, o tarihte biz de neredeyse 2 çalışan 1
emekliye bakıyordu ancak o reformdan sonra hızla bu oran düzelmeye
başlamıştı.
Hatta 5510 sayılı yasa ile gerçekleştirilen reformdan sonra kayıt
dışı çalışma oranında da hızla bir gerileme başlamıştı. Ancak gelinen
noktada yaklaşık son 15 yılda elde edilen Sosyal Güvenlik kurumunun
aktüeryal dengesindeki o olumlu gelişmeler maalesef EYT yasasından
sonra hızla düşmeye başladığını görmekteyiz.
O açıdan sosyal güvenlikte aksayan taraflara zaman geçirmeden derhal
müdahale edilmeli, EYT nin getirdiği olumsuzluklar en seri şekilde
düzeltilmeli diye düşünüyorum. Şunu da vurgulamak istiyorum, sosyal
güvenliğin hassas noktaları tüm sosyal taraflar hatta siyasi
partilerimiz için ifade etmek istiyorum ki bir standart oluşturulmalı
ve hiç bir zaman da kişisel beklentilere,siyasi beklentilere malzeme
konusu edilmemelidir diye düşünüyorum.
Her neyse, olan oldu ve EYT yasası çıkartıldı. Peki EYT sonrası neler
oldu kısaca ona da değinmek isterim.
38-43 yaşından sonra emekli olan bu vatandaşların şimdilerde emekli
olduktan sonra da çalışmaya devam ettiklerini hepimiz görüyoruz. Bu
çalışmaların siz deyin 10 yıl, ben deyim 20 yıl boyunca, hatta emekli
aylıkları asgari geçim şartlarını sağlayacak seviyeye yükseltilmediği
taktirde sağlıkları el verdiği sürece devam edeceği de ortadadır.
Emekli aylığıyla geçinmenin hiç de kolay olmadığı dikkate alındığında,
bu vatandaşların çalışmaya devam etmelerini yadırgamak elbette ki
doğru olmayacaktır.
Esasen EYT yasası sonrası şimdilerde yaşanan sorun, emekli
aylıklarının artırılması noktasındaki kaynak arayışında ve bu
vatandaşların çalışmalarından ziyade kayıt dışı çalışmalarında
yaşanıyor.
EYT yasası sonrası çalışmaya devam eden emekli vatandaşların
birçoğunun sigorta girişi bile yapılmazken, kalan kısmının da nereden
baksanız yarısı asgari ücret üzerinden bildiriliyor.
Hatta asgari ücret üzerinden bildirimi yapılan emekli çalışanlar
arasında emeklilik öncesinde asgari ücretin 7,5 katı üzerinden
bildirilenler dahi var.
Emeklilik sonrası işçinin daha düşük ücretle çalışması elbette ki mümkün.
İyi de emeklilik öncesi brüt 150.000 TL ücret karşılığı çalışan hangi
işçi emeklilik sonrası 20.000 TL brüt ücretle çalışmaya nasıl razı
olur sizce?
Kaldı ki EYT yasası sonrası emekliye ayrılan 38-55 yaş arasındaki
işçilerin birçoğunun alanında uzman ve deneyim sahibi olan kişiler
olduğu dikkate alındığında, bu kişilerin asgari ücret karşılığı
çalışmalarını nasıl yorumlayacağız.
Görüldüğü üzere,Emekli olduktan sonra sosyal güvenlik destek primine
tabi çalışmanın, emekli çalışana pek faydasının olmadığı da ortada.
Sevgili okuyucular, her zaman kişisel çıkarlarımız değil, bu
aziz milletimizin çıkarlarını hep ön planda tutalım inşallah. 15-20
veya 25 yıl sigorta primi öde ondan sonra genç yaşta emekli olup, bir
o kadar süre de emekli maaşı alırsak bu sosyal güvenlik sistemimiz
nasıl yürüyecek.
Yurtdışında çalışan vatandaşlarımızın gerek bu çalışmalarını
borçlanma gerekse emeklilik konularında yardımcı olmak üzere kısa bir
süre daha Aksaray dayız.İrtibat telefonu 0 532 541 02 70
Gelecek hafta yeni konularda buluşmak üzere hoşça kalın.